Hemşirelik Tanılarının Tanımları
(NANDA 2020-2022)
A
Acı çekme: Bireyin / ailenin, mevcut / gelecekte kaybedeceklerini
anladıkları kayba (kişi, obje, statü, ilişki, fonksiyon kayıpları) karşı
fizyolojik ve psikolojik olarak, olağan tepkileri göstermesi.
Adaptif
kapasitede azalma: intrakranial: Vücuttaki sıvı dinamiğinin bozulması sonucunda
her türlü zararlı ve zararsız uyarana karşı beyne giden uyaranların kafada
yaptıkları yüksek basınç.
Aile başetmesi -
ödün verme: Fiziksel, pskikolojik
ya da bilişsel kaynakların yetersizliği nedeniyle, içsel ve dışsal stressörleri
yönetmekte yetersiz kalmaya tepki olarak yıkıcı davranışlar gösteren ya da bu
riski taşıyan bir ailedeki durumdur. Bu tanı genellikle aile üyesi olan bir
kişiye yada yakın bir arkadaşa konulmaktadır.
Aile
başetmesinde yetersizlik: Bireyin içsel
veya dışsal olarak herhangi bir stresör ile karşılaştığında stresörü yönetme
becerisinde yetersiz kalınması halidir.
Aile içi
süreçlerde güçlenmeye hazır oluş: Bireyin normalde destekleyici olan, ancak
etkili işlev görme yeteneğini etkileyen bir stresör yaşayan ya da bu riski
taşıyan kişideki durumdur.
Aile içi
süreçlerin devamlılığında bozulma: Normalde,
destekleyici ve iyi ilişkiler içinde olan aile bireylerinin, bir stresör
karşısında bu olumlu ilişkilerin bozulması yada bozulma riski taşıması.
Aktivite
intoleransı: Fizyolojik, psikolojik
ya da çevresel faktörler nedeniyle oksijen tüketiminin / enerji kullanımının
artmasına bağlı olarak aktive kapasitesinin değişmesi azalması, hareket
toleranssızlığı.
Aktivite planlamada
etkisizlik: Yapılması gerekmekte olan aktivitelerin yapılmaması veya
aktivitelerin oluşturulmaması durumudur.
Akut ağrı: Ani ve şiddetli olarak
başlayan, altı aya kadar süren sebebine göre baskılanabilen ağrı tipidir.
Akut konfüzyon: Bireyin, bilinç,
dikkat bellek,aldılama, uyum ya da uyanık olma sıklusunda, psikomotor
davranışlarında değişiklik ve global bir bozulmanın aniden başlaması durumu.
Akut konfüzyon
riski: Bireyin, bilinç, dikkat bellek,aldılama, uyum ya da uyanık
olma sıklusunda, psikomotor davranışlarında değişiklik ve global bir bozulmanın
aniden başlama riski olması.
Algılanan
konstipasyon: Bireyin günlük barsak boşaltımını
sağlamak için kendi kendine laksatif suppozatuar kullanması.
Amaçsız gezinme: Bireyde demans ile beraber amaçsız gezinme / dolaşma,
anlamsız konuşma ve tekrarlanan hareketlerin olması. Böylece birey kendine
zarar verecek duruma düşer.
Ani bebek ölüm
sendromu riski: Ani bebek ölümü; 12 aydan küçük bebeklerde,
(genellikle bebek doğduktan sonraki ilk 4 ay içinde) görülen ve sebebi tam
olarak açıklanamayan bir durumdur. Ani bebek ölümü ailenin başına gelebilecek
en kötü durumdur.
Anksiyete: Kişinin güvenliği
tehtit altında olduğunda, gerginlik endişe ve kaygı hissetmesi durumu.
Aspirasyon riski: Sekresyonların
katı yada sıvıların trakeobronşial pasaja girme riskinin olması.
B
Bağışıklık
durumunu güçlendirmeye hazır oluş: Kişiyi, toplumu ve aileyi korumak adına
bağışıklama veya güçlendirme durumu.
Bakım verici
rolünde zorlanma: Devamlı bakım
gereksinimi olan (özürlü ya da kronik hastalığı) bireye bakım veren kişinin;
fiziksel, duygusal, sosyal ya da ekonomik yönden zorlanması durumudur.
Bakım verici
rolünde zorlanma riski: Devamlı bakım
gereksinimi olan (özürlü ya da kronik hastalığı) bireye bakım veren kişinin;
fiziksel, duygusal, sosyal ya da ekonomik yönden zorlanma riski.
Bağırsak
inkontinansı: Normal bağırsak alışkanlıklarının değişerek
bireyden bağımsız olarak gerçekleşmesi sonucu oluşan durumdur.
Baş etmede
güçlendirilmeye hazır oluş: Bireyin iyilik halini
devam ettirmede yeterli olduğu veya bu konuda güçlendirilmeye istekli
davrandığı durumdur.
Bebeğin beslenme
örüntüsünde etkisizlik: 0-9 aylık
bebeğin emme / emme ve yutma fonksiyonlarını koordine edemediğinden, oral
beslenmesinin yetersiz olmasıdır.
Bebek
davranışının disorganizasyonu: Bebeğin gelişim
evresine göre fizyolojik veya davranışsal sistemlerinde farklılaşmanın olduğu
durum.
Bebek
davranışının disorganize olma riski: Bebeğin gelişim
evresine göre fizyolojik veya davranışsal sistemlerinde farklılaşma
riskinin olduğu durum.
Bebek
davranışının organizasyonunu güçlendirmeye hazır oluş: Bebeğin fizyolojik ve davranışsal sistemlerinin işlevlerinin
düzenlenmesidir. Bebeğin davranışlarının doyumlu, istendik düzeyde olmasının
sağlanmasıdır. Çevresel uyaranlara daha yüksek düzeyde bir uyum sağlanmaya
çalışılmasıdır.
Beden imgesinde
rahatsızlık: Bireyin, kendi bedenini (fiziksel) algılama biçiminde
bozukluk olması / bozulma riski olması.
Beklenen acı
çekme: Birey için önemli bir
kaybın yaşanması ve ardından çekilen acı durumu.
Bellekte bozulma: Bireyin, bildikleri / becerilerini hatırlatıldığı halde
geçici ya da kalıcı olarak hatırlayamaması.
Benlik
kavramında rahatsızlık: Bireyin kendine
bakışı, düşünce ve duyguları hakkında olumsuz bir değişim yaşaması ya da yaşama
riski olması. Bu durum; beden imgesi, ideal benlik, benlik saygısı rol
performansı ya da bireysel kimlik tanımında bir değişimi içerebilir.
Benlik kavramını
güçlendirmeye hazır oluş: Bireyin kendini
algılama durumunun yeterli olmasına rağmen kişi daha da güçlendirilebilir
durumda olması.
Benlik
saygısında rahatsızlık: Bireyin kendisi
/ yetenekleri hakkında olumsuz değerlendirmesi / değerlendirme
riski olması.
Beslenmede
dengesizlik - gereksinimden az: Bireyin, apğızdan
beslenebildiği halde, yeterli gıda almama ya da besinlerin metabolik
gereksinimi karşılamada yetersiz olması / yetersiz olma riski taşıması (kilo
kaybı olabilir, olmayabilir.)
Beslenmede
dengesizlik - gereksinimden fazla: Bireyin,
metabolik gereksinimden daha fazla gıda alması ya da aldığı gıda ile tükettiği
enerji arasında dengesizlik olması.
Beslenmede
dengesizlik - gereksinimden fazla beslenme potansiyeli: Bireyin,
metabolik gereksiniminden daha fazla besin alma riski taşımasıdır.
Beslenmede
güçlenmeye hazır oluş: Bireyin beslenmesinin
yeterli olduğu fakat daha da iyi hale getirilebileceği durumda olmasıdır.
Bilgi düzeyini
güçlendirmeye hazır oluş: Bireyin bir konu
hakkında bilgisi olduğunda fakat daha fazla bilgi sahibi olabileceği durumdur.
Bilgi eksikliği: Birey / grupların bilgisizlik ya da psikomotor beceri
eksikliği nedeniyle durumları ve tedavi planları hakkında bilgi eksikliği
olmasıdır.
Bireysel kimlik
tanımında bozulma: Bireyin, kendisi ile kendi
dışındakileriayırmada yetersizlik / yetersiz olma riski.
Boğulma riski: Bireyin, boğucu maddeye maruz kalması, soluk alamaması, ve
asfeksi riski taşımasıdır.
Bulantı: Bulantı, bireyin kusma
eyleminden önce (ya da kusma olmadan) batında / epigastriumda, boğazın
arkasında dalgalanmalar şeklinde hoş olmayan duygunun algılanmasıdır.
Büyüme ve
gelişmede gecikme riski: Çocuğun normal
büyümesinde bozulma riski taşımasına büyümede gecikme riski denir.
Çocuğun, kendi yaş gruplarına göre verilen görevleri yerine getirme yeteneğinde
bozulma / yetersizlik gösterme riski taşımana gelişmede gecikme riski denir.
C
Cerrahi
iyileşmede gecikme: Birey cerrahi
girişim için gereken pozisyonda iken, normalde bulunan koruyu tepkilerin
kaybına bağlı olarak dokuların zarar görme riskinin olması.
Cinsel disfonksiyon: Cinsel işlevlerde
doyumsuzluk ve yetersizlik yaşayan veya bu riski taşınması durumu
Cinsellik
örüntülerinde etkisizlik: Bireyin cinsel yaşamında bir değişiklik ya da
değişiklik riski olması. Cinsel sağlık ya da değişiklik riski olması.) Cinsel
sağlık; cinselliğin, bedensel, duygusal, entellektüel ve sosyal yönlerin
kişiliği ile tişimi ve sevgiyi güçlendiren ve zenginleştiren bir şekilde
bütünleşmesidir.)
Ç
Çevreyi
yorumlamada bozulma sendromu: Bireyin 3-6
aydan daha uzun bir süre bireye zamanında ya da koşullarla devamlı olarak
oryantasyon bozukluğunun olması ve koruyucu bir çevreye gereksinimi olması.
Çocuk yetiştirme
süreçlerinde güçlenmeye hazır oluş: Sağlıklı bir gebelik geçiren ve sağlıklı bir
doğum yapan annenin bebek bakımını güçlendirmek istemesi
D
Dayanma gücünde
(esneklikte) bozulma: Bireyin karşılaştığı herhangi bir olumsuz
duruma olumlu tepki gösteremesi. (Kişinin olayla ilgili baş etme yetisi
azalmaya başlamıştır.)
Dayanma gücünde
(esneklikte) bozulma riski: Bireyin karşılaştığı herhangi bir olumsuz
duruma olumlu tepki göstereme riski olmasıdır. Kişinin olayla ilgili baş etme
yetisinin azalma gözlemlenir.)
Dayanma gücünde
(esneklikte) güçlenmeye hazır oluş: Yaşanmış olan olumsuz olay karşısında kişinin
yaşadığı olayı olumsuz yorumlamamasının sağlanması.
Dentisyonda
bozulma: Bireyin diş gelişiminde, dişlenmede veya diş yapısında
bozulma olması.
Deri
bütünlüğünde bozulma: Bireyde, epidem
veya derm tabakasının bozulması / bozulma riskinin olması.
Deri
bütünlüğünde bozulma riski: Bireyde, epidem veya
derm tabakasının bozulması ve ya bozulma riski olması.
Devamlı
inkontinans: (Total inkontinans) Bireyin devamlı olarak mesane
dolgunluğu / distansiyonu olmaksızın ve farkında olmadan idrar yapması.
Dinsel emir ve
yasaklara (kurallara) uymada bozulma: Kişinin inandığı bir dinin veya mezhebin inançlarını uygulama,
ritüellerini yerine getirme durumunda yetersizlik yaşaması.
Dinsel emir ve
yasaklara (kurallara) uymada bozulma riski: Kişinin inandığı bir dinin veya mezhebin inançlarını uygulama,
ritüellerini yerine getirme durumunda yetersizlik yaşama riskinin olması.
Dinsel emir ve
yasaklara (kurallara) uymada güçlenmeye hazır oluş: İnanılan dinin
kurallarını (emir ve yasaklarını) yerine getiren ama bu durumu dahada
güçlendirmek istenmesi.
Disfonksiyonel
aile içi süreçler: Aile yapısının
ekonomik, fizyolojik, psikososyal fonksiyonlarının kronik olarak bozulması, bu
durumun çatışmalara, problemlerin inkârına, problem çözmede etkisizliklere ve
krizlere neden olması durumu.
Disuse
(kullanmama) sendromu: Tedavi amaçlı ya da önlenemeyen kas iskelet
sistemi inaktiviteleri sonucu, sistemlerin harab olması ya da fonksiyonlarının
değişmesi ya da değişme riski olması. (örneğin; AIDS, müsküler distrofi,
multiple skleroz,romotoid hastalıklar, koma vb.)
Diyare: Sık sık şekilsiz ve sıvı biçiminde kıvamsız gaita
dışkılama.
Doku
bütünlüğünde bozulma: Bireyin, deri,
kornea ya da mukoz membran bütünlüğünün bozulma riskinin olması / bozulması.
Durumsal düşük
benlik saygısı: Bireyin, önceden olumlu benlik saygısına
sahip iken, bir olaya (kayıp, değişiklik) tepki olarak kendisi hakkında olumsuz
duygular algılaması.
Durumsal düşük
benlik saygısı riski: Kendisinde daha önceden olumlu benlik saygısı
olmasına rağmen olumsuz bir durum ile karşılaşınca duruma tepki olarak kendisi
hakkında negatif duygular yaşayaması.
Duyusal
algılamada bozulma: Birey /
grupların gelen uyarıların miktarını, şeklinde ya da yorumlamasında bir değişim
olması / olma riski taşıması.
Düşme riski: Hastanın düşmeye
yatkınlığın artması ve hastanın düşme korkusu yaşaması durumu.
Düşünme
süreçlerinde bozulma: Bireyin, problem çözme, yargılama, algılama,
gerçeği değerlendirme ve bilinçli düşünebilme gibi mental aktivitelerinde ya da
kişiliğinde bozulma.
E
Ebeveyn - bebek
- çocuk bağlılığında bozulma riski: Bebek ile
ebeveyn / bakımından sorumlu birey arasındaki koruyucu, besleyici sürecin,
etkileşimin kesintiye uğraması riskinin olması.
Ebeveynlik - rol
çatışması: Ebeveyn / bakım
vericinin, hastalık, hastaneye yatma,boşanma, ayrılık vb. nedenlerle ebeveyn
rolünde değişme / değişimi algılaması.
Ebeveynlikte
yetersizlik: (Ebeveyn rolünde
yetersizlik) Ebeveyn / ebeveynlerin bakımından sorumlu oldukları çocuk /
çocuklarına, büyüme-gelişmeleri için olumlu çevre ve yeterli beslenmeyi
sağlamada yetersiz olmaları ya yetersiz olma riski.
Eğlence
aktivitesinde etkisizlik: Yaratıcı-boş zaman geçirme aktivitelerine
karşı ilgi azalması ve bu riskin taşınması.
Elektrolit
dengesizliği riski: Bazı tedaviler, vücuttaki elektrolitlerin
normalden fazla yükselmesine (hiper) ve ya azalmasına (hipo) sebep olur. Bu
durum elektrolit dengesizliğini beraberinde getirebilir.
Emzirmede güçlenmeye
hazır oluş: Doğum yapmış bir annenin bebeğini yeterince emzirmesine
karşın daha etkili olmasını istemesi.
Emzirmenin
kesintiye uğraması: Bebeğin durumunun
emzirmeye uygun olmaması ya da herhangi bir yetersizlik nedeniyle emzirme
sürecinin kesintiye uğramaması.
Enerji alanında
rahatsızlık: (Enerji alanında bozulma) Bireyi çevreleyen enerji
akımının kesintiye uğraması nedeniyle, bedensel ya da ruhsal yönden uyumsuzluk
göstermesi. (Not: Bu tanıda, tanımlama ve çözümleme için özel eğitime ihtiyaç
vardır.)
Enfeksiyon riski: (Enfeksiyon alma riski) Bireyin, endojen ya da eksojen
kaynaklı, fırsatçı ya da patojenik ajanların (virus, fungus bakteri, protozoa
ya da diğer paraztler) saldırısına uğrma riskinin olması.
Enfeksiyon
bulaştırma riski: Bireyini protein ya da fırsatçı ajanı
başkalarına bulaştırma riski taşıması.
Enstrümental öz
bakım eksikliği: Bireyin yapması gereken aktiviteleri
yerine getirebilmesi için yetersizlik yaşaması veya ev düzenini sağlayabilecek
olanaklara ulaşamaması.
Etkili emzirme: (Yeterli emzirme)
Annenin bebeğini yeterli düzeyde emzirmesi (bu durum bir sorun değil emzirmenin
daha etkin bir emzirme düzeyine ulaşma arayışında olan annenin durumunu
tanımlamaktadır.
Etkisiz emzirme: (Yetersiz emzirme)
Annenin ve bebeğin, emzirme süreci ile ilgili olarak, doyumsuzluk ya da güçlük
çekmesi durumudur.
Etkisiz başetme: Fiziksel, psikolojik,
bilişsel davranışlar, kaynakların yetersizliğinden dolayı çevresel ve içsel
stres kaynaklarını yönetemeyen ve bu riskin taşınması.
Etkisiz doku
perfüzyonu: Bireyde, kapiller oksijen düzeyinin azalması ya da azalma
riski olması.
Etkisiz
gastrointestinal doku perfüzyonu riski: Hastanın gastrointestinal sistemdeki oksijenlenmenin olmadığı ve
bu riski taşıdığı durumdur.
Etkisiz
periferal doku perfüzyonu: Bireyde, kapiller oksijen düzeyinin azalması
ya da azalma riski olması (Not: Daha önce doku perfüzyonunda değişiklik
kapsamında ele alınan, kardiyopulmoner, serebral, renal, gastrointestinal
perfüzyon değişikliği ele alınmışken, bu tanı kapsamında sadece ''periferal
doku perfüzyonunda değişiklik'' e indirgenmişitr. Bu değişikliğin amacı;
Hemşirelerin, periferal doku perfüzyonunda değişiklik durumunu önleyebilme ve
kesin çözüm getirebilmeleridir.)
Etkisiz inkar: (Etkisiz inkar - Sağlığını önemsememe) Bireyin sağlığının
bozulduğuna ilişkin belirtilere karşı duyarsız kalması ve sonuçta sağlığının
zarar görmemesi.
Etkisiz solunum
örüntüsü: (Etkisiz soluk alma biçimi) Bireyin, soluk alma şeklinin
değişmesi ile ilgili olarak yeterli ventilasyonun olmaması ya da olmama
olasılığı.
Etkisiz
termoregülasyon: (Beden ısısını düzenlemede yetersizlik)
Eksternal faktörlerde değişim ya da olumsuzluklar olduğunda , bireyin normal
beden ısısını sürdürememesi ya da sürdürememe riski olma olasılığıdır.
Etkisiz
toplumsal başetme: Toplumun problemlerinin çözümünde ve
uyum sağlama etkinliklerinin, toplumun gereksinimlerini ve isteklerinde
karşılamada yeterli / tatminkar olmaması durumu.
Evin bakımını
sağlamada yetersizlik: (Evdeki
sorumluluklarını sürdürme ve yönetmede yetersizlik) Bireyin evde kendinin ve
ailenin diğer üyelerinin güveli, hijyenik yaşamaya elverişli ev ortamının
sağlanmasında ve devamında güçlük çekmeleri yada güçlük çekme riskinin
olması
F
Fiziksel
mobilitede bozulma: Yatak içinde
hareketin bozulması, yürümenin bozulması, tekerlekli sandalye ile hareketin
bozulması, yürümenin bozulması, tekerlekli sandalyeye binme ve inmede zorluklar
(sandalyeden yatağa, tuvalete vb.) Bireyin, ekstremitelerindeki patoloji
nedeniyle fiziksel hareketin kısıtlanma riski / kısıtlanması tamamen haraketsiz
olmaması durumudur. Örneğin bireyin bu durumda hemşirelik girişimleri,
fonksiyonlarını düzenlemesi / dahada bozulmaması için önlem almaya yöneliktir.
Bireyin yatak içinde hareketlerinin kısıtlanma riski / kısıtlanması
durumudur. (Örneğin bilinçsiz terminal dönem)
Fonksiyonel inkontinans: Bireyin, psikolojik ve
çevresel (odanın tuvalete uzaklığı,mobilyaların yerleşimi, mahremiyetin
olmayışı, fiziksel kısıtlılık vb.) faktörlerden dolayı tuvalete yetişemeden
idarını kaçırması.
G
Gastrointestinal
motilitede fonksiyon bozukluğu: Hastanın peristaltik hareketlerinde durma,
artma veya azalma olması.
Gastrointestinal
motilitede fonksiyon bozukluğu riski: Hastanın peristaltik
hareketlerinde durma, artma veya azalma olma riski taşınması.
Gaz değişiminde
bozulma: Bireyde akciğer alveolleri ile vasküler sistem arasında
oksijen ve karbondioksit gazlarının geçişinin azalması / azalma olasılığının
olması.
Gelişmede
gecikme: Kişinin büyümesinde
bozukluk olması ya da kendi yaş grubunun gelişimsel görevlerini yerine
getirmede bozuklukların olması.
Güçsüzlük: Bireyin / grupların, yaşam biçimini, amaçlarını, bakış
açısını etkileyen belirli durum ve olaylar üzerinde,kendi kontrolünün
olmadığını algılaması.
Güçsüzlük riski: Yaşam şeklini, hayata bakış açısını, amaçlarını etkileyen
belirli durum ve olaylarda kişisel kontrol yeteneğinin olmama riskinin
taşınması.
Güçlenmek için
desteklenmeye hazır oluş: Bireyin kendini desteleyecek aktivitelere ve
değişimlere uyum sağladığı durum
H
Hava yolunu
temizlemede etkisizlik: Etkili şekilde öksürememe sonucunda solunum
yolunda sekresyon birikiminin olması ve bununsonucunda kişnin yeterli solunumu
sağlayamaması.
Hipertermi: Dış faktörler nedeniyle beden ısısının oral olarak 37,8
derece ya da rektal olarak 38,8 dereceden fazla olması / olma riski taşıması
durumudur.
Hipotermi: Bireyin beden ısısının
(rektal), dış faktörlerden etkilenmenin artması sonucu, 35.5 derece'nin altına
inmesi / inme riskinin olması.
İ
İdrar tutamama
riski: Bireyin, birden
sıkışarak idrar yapma istemesi ve istemsiz olarak idrar yapma riski
taşımasıdır.
İdrar tutamama: Bireyin, birden sıkışarak idrar yapma istemesi ve istemsiz
olarak idrar yapması.
İletişimde
bozulma: Bireyin mesaj alma ve verme yeteneğinin azalması / azalma
riskinin yüksek olması durumu (örneğin; fikir, düşünce ve isteklerkonusunda,
alışveriş yapmada güçlük çekme.)
İletişimde
güçlenmeye hazır oluş: Bireyin kişiler arası iletişimin iyi olduğu
yalnız güçlenmesi yönünde de istekli davrandığı durum.
İlişkilerde
güçlenmeye hazır oluş: Kişinin duygusal manada veya arkadaşlık
anlamında ilişkisinin iyi olması ve bu durumu dahada güçlendirmek istemesi.
İnsan itibarının
tehlikeye girme riski: Kişinin saygınlığının ve onurunun kaybı riski
bulunması.
İyileşmede /
güçlenmede yetersizlik: Kişide var olan hastalığın belirti vermeden
sinsi bir şekilde ilerlemesi sonucu kişinin iyileşmesinde ve güçlenmesinde
zorluk yaşanması.
İntihar riski: Bireyin, kendini öldürme riskinin bulunması.
K
Kanama riski: Kanama; kan hacminin azalmasına sebep olan ve sağlığı
bozan bir durumdur. Cerrahi operasyonlardan sonrasında bu risk artmaktadır.
Kanama riski olabilecek kişiler yakından izlenmeli ve kanama takibi
yapılmalıdır.
Kan glikozunda
değişkenlik (istikrarsızlık) riski: Kan glukoz değerinin normal değer aralığından
sapması riski.
Karaciğer
fonksiyonunda bozulma riski: Karaciğer hastalıklarına yakalanma açısından
riskli grupta olunması.
Karar vermede
güçlük / çatışma: Birey / grupların, risk, kayıp ya da mücadele etmeyi içeren
durumunda nasıl bir davranışta bulunacakları konusunda kararsız kalma ya da
belirsizlik yaşaması.
Karar vermede
güçlendirilmeye hazır oluş: Bireyin kendi başına karar verebildiği ama bu
süreci daha da güçlendirmek istediği durum.
Kardiyak doku
perfüzyonunda azalma riski: Bireyin kardiyak yapısının oksijenlenmesinde
bozulma riski olduğu durum
Kardiyak
output’ta azalma: Kalpten pompalanan kanın, bedeb
dokularının gereksinimlerini karşılayamayacak kadar azalması ve kalp
foksiyonlarında bozukluğa yol açması durumu.
Karmaşık acı
çekme: Uzamış, yoğun olarak yaşanan ve çözüme ulaşmamış şekilde
acı çeken fonksiyon bozulmaları olan kişiye “karmaşık acı çekme” hemşirelik
tanısı konulur. Bir kayıptan sonra bütünleşme sağlayamayan kişideki durumdur.
Acı çekmeye ve acı çekme sürecine karşı verilen tepkiler kişiden kişiye
değişiklik gösterebilir.
Kendi kendine
beslenmede eksiklik: Kendi kendine
beslenmeyen veya kendi kendine beslenmede zorluk çekilmesi.
Kendi kendine
giyinebilmede eksiklik: Bireyin giyinme
yeteneğinde kendini derleme ve toparlamada eksiklik yaşadığı durum
Kendi kendine
tuvaleti kullanmada eksiklik: Bireyin giyinme
yeteneğinde kendini derleme ve toparlamada eksiklik yaşadığı durum.
Kendi kendine
yıkanmada eksiklik: Bireyin kendi banyo ihtiyacını karşılayamadığı
veya hijyen bütünlüğünü koruyamadığı durum.
Kendine zarar
verme riski: Bireyin, doğrudan kendisine yönelik olarak, zarar verme
riskinin bulunmasıdır. Bu durum kendine zarar verme, kendini
suistimal etme ve intihar etme eylemlerinden bir ya da birkaçını kapsar.
Kendini ihmal
etme: Bireyin sağlığını,
kültürel aktivitelerini, günlük yaşam aktivitelerini, kişisel bakımını,
beslenmesini ve egzersiz programlarını bilerek aksatması veya yapmaması durumu.
Kendini sakat
etme: Bireyin kendini sakat
bırakacak davranışlarda bulunması. Bu tanının konulması için kesinlikle bireyin
kendini öldürecek davranışlarda bulunmaması gerekir. Bireyin amacı kendini
sakat bırakmaktır.
Kendini sakat
etme riski: Bireyde, kendini öldürmek amacıyla değil, yararlanmak
niyetiyle, kendine yönelik kasıtlı olarak eylemde bulunma riskinin olması.
Konfüzyon: Bireyin; nedeni / başlangıcı belirlenemeyen, kavrama, uyum
ve dikkatinde bozulma ya da bozulma riski taşıması durumu.
Konstipasyon: Kalın barsaklardan sert ve kuru olması nedeniyle yavaş
hareketi ve genellikle seyrek dışkılama.
Konstipasyon
riski: Kalın barsaklardan sert ve kuru olması nedeniyle yavaş
hareketi ve genellikle seyrek dışkılama.riski olması.
Kontaminasyon: Çevresel kirleticilere
maruz kalma sonucunda kişinin sağlığının olumsuz etkilenmesi durumu.
Kontaminasyon
riski: Çevresel kirleticilere
maruz kalma riskinin olduğu durum.
Korku: Bireyde kaynağı belli olmayan tehlikenin algılanması ile
ilgili psikolojik ve fizyolojik bozukluklarının olması.
Korunmada
(savunmada) etkisizlik: Bireyin,
hastalık ya da travma gibi internal ya da eksternal tehtidlere karşı korunma
gücünde azalma olması.
Kronik ağrı: Altı aydan fazla süren
ağrı tipidir. Bazı tipleri zaman zaman tekrar eder. Örneğin migren ağrısının
bazı tipleride kroniktir. Kanser ağrısı.
Kronik düşük
benlik saygısı: Bireyin sürekli olarak kendini ve
yeteneklerini olumsuz değerlendirmesi.
Kronik keder /
üzüntü: Bireyin, bir yakınını kaybetmesi / kaybetme riski
olduğunda, değişik şiddetle tepki vermesi ve bu durumu devam ettirmesi.
Kronik konfüzyon: Bireyin bireysel ve entellektüel özelliklerinde, geri
dönüşsüz, uzun süreli ya da ilerleyici bozulma olması durumudur.
L
Lateks alerjisi
tepkisi: Bireyin, latekse immuloglobin E (IgE) aracılığı ile
allerjik tepki vermesi.
Lateks alerjisi
tepkisi riski: Bireyin, latekse
immuloglobin E (IgE) aracılığı ile allerjik tepki verme riski.
M
Metarnal / fetal
ikili boyutunda rahatsızlık riski: Hamilelik
sürecinde oluşan bir sorundan bebeğinde etkilenmesi durumu.
Maturasyonel
enürezis: (Gelişimsel enüresis) Çocuğun herhangi bir fizyopatolojik
neden olmaksızın uykusunda istemsiz olarak idrar yapması.
Moral distres / ahlaki
sıkıntı: Ahlak kurallarına
uymakta güçlük çeken ve bu durum sonucu psikolojik denge hali bozulan, fiziksel
olarak rahatsızlık hisseden, anksiyete ve manevi olarak acı çeken kişinin
durumu.
N
Neonatal sarılık: Bebeğin doğumdan
sonraki ilk 24 saatte cilt renginin sarı veya turuncu olduğu durum.
O
Oral müköz
membranlarda bozulma: Kişinin oral aktivitesindeki dokuda hasar
bulunması durumuna mukozit denir. Mukozit oluştuğu durumda bu hemşirelik tanısı
konulur.
Orantısız büyüme
riski: Kişinin büyümesinde
bozukluk olması ya da kendi yaş grubunun gelişimsel görevlerini yerine
getirmede bozuklukların olması durumu.
Otonomik
disrefleksiya: (refleks bozukluğu) T6 düzeyinde
veya üzerinde omurilik travması olan ve uyaranlara karşı sempatik sinir
sisteminin tepki vermemesi durumu. Hemen durdurulması ve giderilmesi
gereken önemli bir durumdur. Gerektiğinde medikal tedavi zorunludur.
Ö
Ölüm anksiyetesi: Kişinin, ölüm ve ya ölüm korkusu ile ilgili olarak üzüntü,
endişe ve korku algılama durumu.
Öz bakım
eksikliği sendromu: (Bireysel
bakımda yetersizlik sendromu) Bilişsel ya da motor fonksiyonlarındaki bozukluk
nedeniyle günlük yaşam aktivitelerinin (beslenme, temizlik, giyinme, tuvalet
araç ve gereçlerini kullanma vb.)yerine getirmede yetersizlik.
Özbakımda
güçlendirilmeye hazır oluş: Kişinin öz bakımını gerçekleştirmede yeterli olduğu fakat daha
da fazlasını yapabileceğine inanması
P
Periferal
nörovasküler disfonksiyon riski: Bireyin;
ekstremitesinde dolaşım, hareket ve duyu bozukluğu olma riskini taşıması.
Preoperatif
pozisyonda travma riski: Anesteziye karşı
olan her zamanki tepkinin değişmesi sonucunda, cerrahi için gereken pozisyonun
verilmesinde zarar görme riski taşınması. Bu duruma hastayı yatkın hale
getiren risk faktörleri yoktur.
Post travma
sendromu: Dayanılmayan bir veya
birden fazla travmatik olaya karşı, bir aydan daha uzun zamandır devamlı acı
çeken kişinin durumu. Kişide uzun süredir acı veren tepkiler mevcuttur.
Post travma
sendromu riski: Dayanılmayan bir veya birden fazla travmatik
olaya karşı, bir aydan daha uzun zamandır devamlı acı çekme durumu.
R
Rahatta /
konforda bozulma: Zararlı uyaranlara tepki olarak gelişen
rahatsızlık duygusu.
Rahatlığını
güçlendirmeye hazır oluş: Bireyin rahatının
sağlandığı fakat bu rahatı daha da güçlendirilebileceği durum.
Refleks
inkontinansı: Bireyin, sıkışma ve mesanede dolgunluk
olmadan, istemsiz fakat farkında olarak idrar yapması.
Relokasyon
(taşınma) stresi sendromu: Bir ortamdan
başka bir ortama taşınma sonucu psikolojik ve fizyolojik durumunda
rahatsızlıklar yaşanması.
Renal
perfüzyonda etkisizlik riski: Kişinin böbreklerinde
yeteri düzeyde kanlanma olmadığı durum
Riskli sağlık
davranışları: Bireyin yaşam şeklini ve davranışlarını
sağlık durumundaki olumsuz bir değişiklik neticesinde değiştirememesi,
sağlığına dikkat etmemesi, sağlık durumunu iyileştirecek ya da koruyacak
önlemleri almaması.
Rol
performansında etkisizlik: Kişinin sorumlu olduğu rolleri ve
performansları yerine getirmede yetersiz kaldığı durum.
S
Sağlığı
geliştirme davranışları: Bireyin sağlığını
yerinde olduğu fakat sağlık düzeyini daha da iyileştirmek istediği durumu.
Sağlığı
sürdürmede etkisizlik: Bireyin
bilgisizlik ve sağlıksız yaşam biçimi nedeniyle sağlığının bozulması ya da
bozulma riski olması (sigara içme, fazla beslenme, alkol kullanma, tedavi
planını uygulamada yetersizlik.)
Sağlığını etkili
yönetme: Bireyin bir sağlık sorunu karşısında etkili bir kontrol
sağlayıp yeniden sağlığına kavuşabilmesi durumu
Sağlığını
etkisiz yönetme: Bireyin herhangi bir sağlık sorununda etkili
bir kontrol mekanizması geliştirememesi ve yeniden sağlığına kavuşmakta
sorunlar yaşadığı durum
Savunucu baş
etme: Bireyin kendi öz saygısına yönelik tehditler
algıladığı ve algıladığı bu tehditlere karşı bir savunma olarak; doğru olmayan
bir şekilde sürekli olarak kendini olumlu değerlendirdiği durum.
Sedanter yaşam
şekli: Fiziksel hareketliliğin az olduğu bir yaşam
şeklini benimse.
Serebral doku
perfüzyonunda etkisizlik riski: Kişinin beyine giden
kan akımında azalmaya sebep olabilecek durum.
Sıvı dengesini
güçlendirmeye hazır oluş: Bireyin sıvı
dengesinin sağlandığı fakat daha da güçlendirilmek istemesi.
Sıvı volüm
dengesizliği riski: Bireyde,
intravasküler, interstisiyel ve intraselüler sıvının azalması / artması ya
da birinden diğerine hızlı sıvı geçişi olma riskinin olması.
Sıvı volüm
eksikliği: Oral sıvı alma yasağı olmayan bireyde intraselüller,
interstisiyel ya da vasküler dehidratasyon olması.
Sıvı volüm
eksikliği riski: Oral sıvı alma yasağı olmayan bireyde
intraselüller, interstisiyel ya da vasküler dehidratasyon olma riski taşıması.
Sıvı volüm
fazlalığı: Bireyde, intrasellüler ve interstiyel sıvı miktarının
artması / artma riskinin olması.
Solunum
fonksiyonunda etkisizlik riski: Bireyde, havanın
solunum yollarından akciğerlere ve oksijen - karbondioksit gazlarının,
akciğerler ile vasküler sistem arasında değişiminin risk altında olması.
Sosyal
etkileşimde bozulma: (Sosyal
ilişkilerde bozulma) Bireyin, ilişkilerinde olumusuzluk, doyumsuzluk ve
yetersizlikalgılaması / algılama riskinin olması.
Sosyal izolasyon: Birey /
grupların diğerleri ile daha fazla beraber olma gereksinimi ya da istedği
olması / algılanması ancak, ilişki kurmanın mümkün olmaması.
Sözel iletişimde
bozulma: Bireyin konuşma yeteneğinde azalma ya da bozulma riskinin
yüksek olması fakat konuşulanları anlayabilmesi.
Spiritüel
distres: (Manevi sıkıntı) Bireyin hayata anlam katan inanç, ümit ve
değerler sisteminde rahatsızlık yaşaması ya da bu riski taşıması.
Spiritüel iyilik
halini güçlendirmeye hazır oluş: Kişinin inandığı ve
benimsediği manevi güçlere göre hayat sürdüğü fakat bu durumu daha da
güçlendirmek istediği durum
Spontan
ventilasyonu sürdürmede yetersizlik: Bireyin, yaşamını desteklemek için yeterli solunum
yapamamasıdır. Bu durum kan gazlarının bozulması, zorlu soluk alma ve enerjinin
azalması ile ölçülür.
Stres
inkontinansı: Bireyin, intra-abdominal basınçta artma
olduğunda, istemsiz olarak hemen idrarını yapması.
Stres yüklenmesi: Karşılaşılan bir takım
olaylar sonucunda kişinin bunalması, öfkesini kontrol edememesi, aşırı miktarda
stres yaşaması durumu.
Ş
Şiddet riski: Diğer kişilere ve
çevresine yönelik öfkesini kontrol edemeyen, saldırgan davranışlar sergileyen
şiddete eğilimi olan kişilerde görülen durumdur.
Şok riski: Vücut doku ve
organlarına giden kan akımının yetersizleşerek dokulardaki oksijenlenmenin
azalması ve bunun sonucunda yaşamı tehlikeye sokabilecek şekilde bozulması.
T
Tanımlanan
rejime uymada güçlük: Sağlık personelinin
sağlıkla ilgili önerilerine uymak isteyen fakat bu önerilere uymayı engelleyen
faktördir.
Taşma / tahliye
inkontinansı: Kişinin mesanesi tam dolu olduğu halde idrar
yapma hissi oluşmaz ve kişi tuvalet ihtiyacını gideremez. Fakat mesane
kapasitesinin üzerinde idrar depolandığı zamanlarda bir miktar idrar kaçırma
gözlenir bu duruma taşma / tahliye inkontinansı denir.
Tecavüz travma
sendromu: Kişinin kendi rızası ve isteği olmamasına
rağmen zorla, saldırıya uğratarak cinsel tecavüze maruz kalmasına tecavüz
denmektedir. Kişide saldırı veya saldırılara maruz kalmaktan dolayı hayatında
uzun dönem uyum sağlayamama gözlemlenebilir. Ailenin kültürü ve olaya bakış
açısı kişinin bu durumu atlatabilmesinde oldukça önemlidir.
Tekerlekli
sandalye ile mobilitede bozulma: Kişinin tekerli
sandalye ile hareketini sağlamakta güçlük çektiği durumu.
Tekerlekli
sandalyede transfer yeteneğinde bozulma: Kişinin tekerlekli
sandalyeye geçme veya sandalyeden transfer olma sırasında güçlük çekmesi
durumu.
Travma riski: Bireyin kaza ile
doku yaralanması riskinin olması
U
Unilateral ihmal: Bir tarafı ihmal etme olarakta
adlandırılan bu hemşirelik tanısı bireyin, bedenin hemiplejik tarafını ve /
veya etkilenen taraftaki objeleri, sesleri, bireyleri görmemezlikten
gelmesidir.
Uyku kalitesini
güçlendirmeye hazır oluş: Kişinin uyku düzenini
sağlayabildiği ancak bu durumu daha da güçlendirmek istediği durum.
Uyku örüntüsünde
rahatsızlık: (Uyku düzeninde bozukluk) Bireyin dinlenme şeklinde
nicelik ve nitelik yönünden değişiklik / riskinin olması ve ona rahatsızlık
vermesi ya da istenilen yaşam biçimini engellemesi / olumsuz etkilemesi, bu
nedenle uykuya geçememesi ya da uyanık uykusuz kalması.
Uykusuzluk: Bireyin uzun süre düzenli ve yereli
uyku uyuyamması (Not: Bu en yaygın uyku bozukluğu tipidir ve klinikte çok sık
kullanılmaktadır.)
Uyku bozukluğu: Kişinin yaşadığı
fiziksel ve psikolojik sorunlar nedeniyle, uyku sorunu görülebilir. Bir çok
hastalıkta uyku bozukluğu sorun olarak karşımıza çıkar.
Ü
Ümitsizlik: Bireyin amacına
ulaşmak, problemlerini çözümlemek için bireysel alternatiflerin olmadığını
farketmesi.
Ümidi
güçlendirmeye hazır oluş: Kişinin bir işi
yapabilmesi veya bir işe başlayabilmesi için gerekli olan ümide sahip olduğu
durum.
Üriner
boşaltımda bozulma: İdrar yapma
fonksiyonun bozulmasına ya da bozulma riski
Üriner
eliminasyonu güçlendirmeye hazır oluş: Kişinin üriner
boşaltımını sağlayabildiği fakat bu durumu daha da güçlendirmek istemesi.
V
Vasküler travma
riski: Hastaya damardan yapılan işlemlerde damar
yapısının zarar görme riski.
Ventilatörden
ayrılmaya disfonksiyonel tepki: Mekanik ventilatöre
(solunum destek cihazı) bağlı bireyin destek düzeyinin düşürülmesine veya
sonlandırılmasına adapte olamaması ve ayrılma sürecinin uzaması şeklinde
ayrılmaya tepki oluşması durumu. veya riski.
Vücut
sıcaklığında dengesizlik riski: Bireyin beden
ısısını 36 - 36.5 derece olan normal sınırlarında tutmada yetersizlik
riskinin olması.
Y
Yalnızlık riski: Bireyin,
istediği / gereksinimi olduğunda arkadaş ya da yakınlarına ulaşmada rahatsızlık
hissetmesi.
Yaralanma riski: Hastanın durumuna
bağlı olarak travmaya maruz kalma riskinin artması ve travma nedeniyle
yaralanma riskinin (yaralanma, yanık vb.) olduğu durumlar.
Yatak içi
mobilitede bozulma: Kas-iskelet sistemi
hareketsizliği sebebiyle, vücut sistemlerinde giderek daha fazla kötüleşme,
vücut fonksiyonlarında değişim veya bozulma riski taşıyan kişilerde görülen
durum.
Yorgunluk: Bireyin fiziksel ve
mental olarak çalışma kapasitesinin azalması, kendini yorgun hissetmesive
dinlenmekle yorgunluğunun geçmemesi.
Yutma bozukluğu: Bireyin, istemli
olarak, sıvı ya da katı besin maddelerini ağızdan mideye geçirememesi
durumudur.
Yürümede bozulma: Bireyin, istemli
olarak, sıvı ya da katı besin maddelerini ağızdan mideye geçirememesi
durumudur.
Z
Zehirlenme riski: Kaza ile zararlı
maddelerin, ilaçların sindirimi ya da bu maddelere kaza ile maruz kalma
riskinin olması.
KAYNAKCA: Hemşirelik bakım planları egitim.hemsire.com'un üniversite temsilcilikleri tarafından hazırlanmıştır. Editörlerimiz tarafından özgünlüğü kontrol edildikten sonra yayına alınmıştır. Hazırlanan bakım planlarının tüm hakkı egitim.hemsire.com'a aittir. Kaynak göstererek (egitim.hemsire.com'a aktif link vererek) alıntı yapabilirsiniz.