Toplumumuzda yaygın olarak görülebilen bilinçsiz antibiyotik kullanımı problemi sadece bireyleri olumsuz etkilenmemekle kalmayıp ilerleyen süreçte toplum üzerinde de olumsuz sonuçlanabilecek risk faktörleri oluşturabilmektedir. Antibiyotik üzerinden giderek ilaçlar hakkında biraz bilgi verilmesi de doğru olacaktır.
- İlaç nedir?
- İlaç toplumda nasıl bir algıya yol açmaktadır?
- Ya da gerçekten ilaç sayesinde iyileşiyor mu insanlar?
Bu sorulara cevap arayacak olursak ilaç çeşitli hastalıklar üzerinde kullanılan bitkisel, hayvansal, kimyasal veya mineral maddelerden oluşan bir maddedir. Bu madde gerçekte sanıldığı gibi her derde deva diyebileceğimiz bir etki alanına sahip değildir maalesef. İlaçlar vücuda alındıklarında;
Farmakokinetik (ilaç vücuda ne yaptı?) ve farmakodinamik (vücut ilaca ne yaptı?) denilen mekanizmalarla etkileşime girmektedirler.
Bu mekanizmayla bir taraftan vücuda alınan ilaç vücudun çeşitli sistemlerinde emilim, dağılım, metabolize olma ve atılımıyla vücuttan uzaklaştırılırken diğer taraftan da ilacın etki etmesi istenilen hedef organda istenilen etkinin gerçekleşmesini sağlamaktadır.
İlaçlar etkileşim yapılması istenilen hedef organa ulaşırken ister istemez etkileşim yapması istenilen organın dışındaki organlara da etkide bulunabilmektedir. Bunu daha çok yan etkiyle ifade etmek doğru olacaktır. Her ilacın bireysel farklılıklara göre insanlar üzerinde yan etkileri veya yan etki riskleri olmaktadır. İlaç verilimindeki istenilen - beklenilen etki ise ilacın etki etmesi istenilen organa en etkili şekilde etki ederken aynı şekilde bu ilacın verildiği hastaya yan etkisinin de en az düzeyde olabilecek şekilde verilmesini sağlamaktır. Yani yarar/zarar oranında yararın istenilen maksimum etki düzeyinde olmasıyla birlikte zararın ise hastaya zarar veremeyecek en minimal düzeyde olması istenmektedir. İşte burada kullanılan ilacın ‘’DOZ‘’ dediğimiz tek seferde verilen miktarı devreye girmektedir.
Evet her ilaç aslında zehir olarak ifade edilebilir ancak ilacı zehirden ayıran en önemli özelliği de kullanılan dozudur. İnsan üzerinde zehir etkisi yaratabilecek dozda bir ilaç kullanımı hastanın iyileşmesinden ziyade hastanın kaybıyla sonuçlanabilmektedir. Bu yüzden çeşitli ilaçların kullanımıyla alakalı her ülkede, birlik sağlanması amaçlı kodeksler hazırlanmaktadır. Bunlar ilaçların hazırlanma ve kullanılışı yönünde yasal birlik sağlar.
Antibiyotik kullanımına dönecek olursak vücuda alınan antibiyotik kişi üzerinde olumlu bir etki oluşturuyor olsa bile doktorun yazılı olarak kullanımını tavsiye ettiği şekilde kullanımı dışındaki bireysel tercih sonucu kullanılan antibiyotikler vücuda zarar vermektedir. Vücuda alınan antibiyotik bilindiği üzere mikroorganizmalar üzerine etkiyerek onları yok ediyor olsa bile düzensiz kullanımında vücutta mikroorganizmaya karşı tolerans artmasına sebep olmaktadır. Yani kontrolsüz olarak uzun süreli antibiyotik kullanımı vücudun enfeksiyona, hastalıklara yatkınlığını artırabilmekte ve hastalıklara karşı direncinde azalmaya sebep olabilmektedir. Bu yüzden antibiyotik kullanımı göründüğü gibi masum bir görünümde değildir.
Doktor tavsiyesi olmadan antibiyotik kullanımı doğru değildir ve aksi durum kişinin kendi kuyusunu kazmaya benzetilebilir. Bu sebepten ilaç kullanımında dikkatli davranmalıyız ve doktor tavsiyesi olmadan antibiyotik kullanmamalıyız.
Metin Yüksel ATAR