Hemşirelikte yasal sorumluluklar - Mehmet Sanat

Hemşirelik ülkemizde biraz tuhaf bir meslektir!

Yaptığı iş genel olarak insanlar tarafından basit algılanmakta, hafife alınmaktadır. Çünkü nihayetinde hemşire; tansiyon alan, nabız ölçen, doktorun emrettiği (!) ilaçları yapan bir ara eleman. Resmi adıyla diğer sağlık personeli. Hastalığın şifa ile sonuçlanması durumunda asla hemşire faktöründen bahsedilmez.

Perde arkasında dönen, hastanın takibi, bulgular ve yorumları, tıbbi orderlar dışında;

  • Neredeyse tüm işlerin organizasyonunu hemşirenin yapması

  • ​Herkes uyurken hastanın yanı başında hemşirenin olması ve bunlardan çok daha fazlası


Önem arz etmesi bir yana insanlar tarafından düşünülmeyen şeyler. Bir çok sağlık disiplini dahi bu şekilde düşünüyor. Evet işler yolundayken durum bundan ibaret.

Peki işler ters giderde şifa yerine ölüm, sakatlanma, felç, daha basiti enjeksiyon bölgesinde morarma, zorlu damaryolları gibi olumsuz bir durum olursa ne olur? Evet tahmin edeceğiniz üzere burada olayın kahramanı genelde hemşire ilan edilir. Ulusal medyada çok denk gelinir;

  • Hemşire hatasından hasta öldü!

  • Yanlış enjeksiyon sakat bıraktı!

  • Hatta işi abartıp hasta karnında gazlı bez unutuldu!

  • Hemşire damarımı bulamadı, delik deşik etti. Bir iğne yaptı bir aydır mor kaldı.

  • Bu ilaç hiç yakmıyormuş, elin ne kadar da ağırmış ve benzeri bir çok durum...


Hemşirelik tuhaf bir meslek dedim ya. Belki de en yıpratıcı olan kısmı bu tuhaflığından kaynaklanıyor. İyi durumda esamen okunmaz iken; olumsuz durumda esas kişisin. Saygınlık hak getire. Daha önceki yazımda bunun nedenlerine değindiğim için çok detaya girmeyeceğim bu konuda.

Hemşirelik insan vücudu ve psikolojisi üzerinde faaliyetlerine geliştiren bir meslek. Evet İNSAN. Yani yapılan hatanın genelde telafisinin olmadığı, olsa bile iz bıraktığı ve yedeği olmayan organizma. Ve anatomik farklılıklar, vücudun tedaviye verdiği tepkiler, her insanın ayrı bir psikolojik dünyası olduğunu düşündüğümüzde, nasıl kompleks bir iş yaptığımızı biraz daha net açıklamış oluruz. Bunu çoğu zaman maalesef meslektaşlarımız bile yeterince önemseyemeyebiliyor. Hasta yakınları gibi ayrı bir deryaya girmiyorum bile, bunu bir sonraki yazımda ifade edeceğim.

Peki bu kadar riskli bir iş yapıyorken ve olumsuz bir durumda ilk suçlanacak kişi hemşire dedik. Bu olay sadece kınama olarak mı gerçekleşiyor? Tabi ki HAYIR! Resmi kurumlarda hizmet veren kişiler yasalara tabiidir. Ve şikayet durumunda olaylar hukuki açıdan ciddiyetle sorgulanacak ve eldeki veriler ışığında varsa suçlu bulunmaya çalışılacak ve suçlu olduğuna kanaat getirilen kişi ya da kişiler veya kurumlar hakkında ceza infazı yapılacaktır.


Peki yasal anlamda kendimizi nasıl koruyacağız?

Esas işin önemli kısmı ve yazının amacı da tam olarak bu. Belki birkaç meslektaşımıza ulaşır ve olumsuz bir durum karşısında kendini nasıl savunabilir diye bir fikri olur.

  • Öncelikle her hemşirenin 2007 yılında çıkan hemşire yasasını ve 2011 de yayımlanan hemşirelik yönetmeliği kesinlikle okuması ve mümkünse el altında bulundurmalıdır. Ayrıca belli periyotlarla yeni çıkan yasa ve kuralları takip etmeli ve banane dememelidir.

  • Memur olanlar 657 sayılı memur yasasını, özel sektörde çalışanlar iş kanununu öğrenmeliler.

  • Çalıştığı kurumun politikalarını öğrenmelidir. Her kurumda oryantasyondan sorumlu kişiler var bunlarla temasa geçilmeli.

  • Yapılan her iş mutlaka kayıt edilmelidir.

  • Yaşanan bir olumsuz durumda mutlaka tutanak tutulmalıdır.

  • Tedaviyi reddeden hastaya mutlaka tedavi ret formu doldurtulmalı, doktoruna haber verilmeli.

  • Hasta ile ilgili yapılacak tüm görüşmeler hastane telefonu ile yapılmalı ve konuşma içeriği yeterince dosyaya kaydedilmeli.

  • Order olmadan asla hiçbir uygulama yapılmamalı.

  • Görev tanımında olmayan işleri yapmamakta ısrar etmeli. Ancak bunu yaparken memur arkadaşlarımız şunu unutmamalıdır! Memur amirin verdiği işi yapmakla mükelleftir. Görev tanımınızda olmayan bir işi yönetim ısrarla talep ederse iş emri isteyin böylelikle sorumluluk sizden kalkar.

  • Hemşire kendi tedavisini kati suretle kendisi hazırlamalı ve uygulamalıdır. Emin olmadığı tedaviyi direkt çöpe atmalıdır.

  • Fazla gözü kara olup yasaların çizdiği sınırların dışında inisiyatif alınmamalıdır. Tabi bunun için yasaları iyice öğrenmek gerekiyor.

  • Tutanak yazmayı ve içeriğinde nelere dikkat edilmesi gerektiğini mutlaka öğrenmeli ve gerektiğinde yazmaktan çekinmememlidir.

Aklıma ilk gelenler bunlar. Aslında bir yargı süreci ile karşılaşırsanız, yargı önünde yukarıdaki maddelerden haberdar olduğunuz ön kabulu ile işlem göreceksiniz. Zira yasa ve kuralları bilmiyor olmak yasaya tabi olmamak anlamına gelmiyor. Asla unutulmaması gereken bir durum daha yargı sadece ve sadece somut delillere bakar. Yazmadığınız her şey tarafınızca yapılmamış sayılacak en iyi ihtimal ile ihmal suçu işlemiş olacaksınız. Olumsuz durum karşısında size sizden başka kimse sahip çıkmayacaktır. Lütfen bu bilinç ile hareket edelim. 

Hiçbir olumsuz duruma maruz kalmamanız dileğiyle tüm meslektaşlarıma ve sağlık personellerine esenlikler dilerim.


Mehmet SANAT

BİLGİLENDİRME: Yorum ve sorularınız sistem yöneticisi tarafından onayladıktan sonra yayınlanacaktır.

Daha yeni Daha eski

نموذج الاتصال