Hemşire Ali Topdemir ile röportaj

Ali Topdemir Gümüşhane Üniversitesi Hemşirelik bölümünden mezun oldu. 3 yıldır hemşirelik mesleğinde aktif olarak çalışıyor. Şuan ki görev yeri SBÜ Trabzon Kanuni Eğitim ve Araştırma Hastanesi Cerrahi Yoğun Bakım Ünitesi. İlk Yardım ve Yoğun Bakım Hemşireliği sertifikalarına sahip olan Ali Topdemir aynı zamanda Bilinçli Hemşireler Derneğinin kurucularındandır ayrıca Hemsire.Com Trabzon Temsilcisidir.

Hemşirelik mesleğinin zorlukları ve çalıştığınız birimin zorlukları nelerdir bize bahseder misiniz

Cerrahi YBÜ’nde çalışmama rağmen ihtiyacı olan her hastanın yoğun bakım ayırımı yapmadan yatırılmasından dolayı cerrahi vakaların daha az olması, nöbet usulü çalışıldığı için nöbet şiftlerinin uzun olmasına bağlı yorgunluk, halsizlik, uykusuzluk, uykusuzluğu bağlı olarak dayanıklılığın azalması gibi mesleğin vermiş olduğu zorluklar var. Daha çok detaylandırma yaparsam mesleğin güzel yönleri göz ardı edilebilir.


Hemşirelik mesleğinin gelişmesi için yapılması gerekenler sizce nelerdir?

Mesleğimizin gelişebilmesi için yapılması gereken en önemli durum birlik ve beraberliğin sağlanmasıdır. Teorik olarak hiçbir kurumda meslektaşını kötüleme, yapılan işlerde açığını arayıp gün yüzüne çıkarma gibi bir şey öğretilmemesine rağmen hemşirelik mesleğinde bu durum çok fazla var. Sayı olarak büyük bir aileyiz ama iletişim çağında yaşadığımız halde iletişime geçme konusunda en çok güçlük çekilen bir meslek grubu olduğumuzu düşünüyorum. Mesleğimizin saygınlığını arttırabilmek, kalitenin daha ileri seviyelere ulaştırabilmek ve toplumda adımız geçtiği zaman bir tebessüm oluşturabilmek için birlikte hareket etmeliyiz. Bunu başarabilirsek birçok engeli aşmış olacağız.


Hemşirelikte örgütlenme ve sendikal faaliyetler yeterli mi? Sendikal faaliyetler konusunda meslektaşlarımıza neler önerirsiniz?

Kesinlikle yeterli olduğunu düşünmüyorum. Bu yüzden ‘Bilinçli Hemşireler Derneği’ adında kendi derneğimizi kurduk. Yakın zamanda faaliyete geçip mesleğimiz için faydalı olacağımızı düşünüyorum.


Nöbet usulü çalışmanın avantajları ve dezavantajları sizce nelerdir?

Nöbet usulü çalışmanın tek avantajı düz memur gibi her gün işe gitmiyoruz nöbet sonrası 1 ya da 2 gün dinlenme şansımız oluyor. Ama dezavantajları çok fazla benim için en önemli olanı ise bayramlarda herkes ailesi ile beraber vakit geçirirken biz nöbet tutmak zorunda oluyoruz. Maalesef ki kapıyı kilitleyip bayram tatili yapma şansımız yok.


Genel olarak halkımız arasında hemşirelik oku işin garanti olsun anlayışı var. Bu anlayış sizce ne kadar doğru? İlerleyen zamanlarda da bu kadar kolay iş bulacaklarını düşünüyor musunuz?

Liseyi kazandığım zamanlarda kimse sağlık meslek liselerini önermiyordu. Ama 4 yılın sonunda nasıl olduysa herkesin gözü sağlık alanına yöneldi. Şuan da bu düşünce hala devam ediyor. Eskiden atanmak ya da iş bulmak kolaydı ama şimdilerde özel lise ve üniversitelerin artması nedeniyle çok sayıda mezun var ve iş bulma konusunda sorun yaşıyorlar ileride daha büyük sorunlar oluşacaktır.


Hemşirelerin çalışma alanlarından çalışma şartlarından bize biraz bahsedebilir misiniz? 

Hastanenin her bölümünde hemşireye rastlayabiliyoruz. O bölüm hakkında eğitim alınmasa bile belirli bir dönem sonrası alışılıyor. Bu yüzden branşlaşmanın mesleğimize faydasının olacağını düşünüyorum.


Hemşireliği seçmenizin özel bir sebebi var mıydı? Bu güne kadar bu bölümü tercih ettiğinize hiç pişman oldunuz mu?

İş bulma ve atanma konusunda zorluk olmadığı için ve yapabileceğim bir meslek olduğunu düşündüğüm için seçtim. Çalıştığım günlerde karar verme konusunda yetkim olmadığı zamanlarda pişmanlığım oldu. Gün bitiminde geçen pişmanlıklar.


Gümüşhane Üniversitesinden mezun oldunuz. Sizce Gümüşhane Üniversitesi’nin eğitim kalitesi öğrencilere sunduğu sosyal imkanlar nelerdir? 

Üniversitenin ilk öğrencileri bizdik. O yüzden çok fazla sosyal imkanımız yoktu ama hocalarımızın vermiş olduğu eğitimler sayesinde mesleğe adaptasyonu sorunu yaşamadım. Bu yüzden onlara teşekkürü borç bilirim.


Trabzon şehrinde ikamet ediyorsunuz. Bu şehirde yaşamanın artı ve eksi yönleri nelerdir?

Her ilin kendine göre zorlukları var. Dışardan gelen birisi olarak Trabzon’a alışmak biraz zaman alıyor ama alıştıktan sonra eksileri çok fazla görmüyorsunuz. Merkezi yerleri kalabalık ama yarım saat yol aldığınız zaman bütün yorgunluğunuzu alacak tabiat güzelliklerini görebiliyorsunuz. Ayrıca güneşli gün sayısının az olduğunu belirtmek isterim.


Gelecekte hemşire olmak isteyen ve olacak kişilere tavsiyeleriniz nelerdir? 

Teorik ve uygulama anlamında donanımlı olmak işimizi yeterince kolaylaştırıyor. Bu yüzden mesleğe başlamadan önce hazırlıkları tamamlamalarını öneririm. Ama altın kural mesleği her daim ileri taşımak olmalı.


Çevrenizdekilere hemşireliği önerir misiniz?

Önerdiğim kişiler oldu. Yine öneririm.


Hemşirelik mesleğinde daha iyi bir gelecek için eğitimcilere, yöneticilere ve klinisyenlere düşen sorumluluklar nelerdir?

Eğitimcilere düşen sorumluluklar bireyi baştan aşağıya bilgiyle doldurmak olmamalı. Bizim mesleğimizde bilgi ve tecrübe çok önemli ama öğretilmesi gereken en önemli husus iletişim ve insani duyguları asla kaybetmemek olmalı. Çünkü yaptığımız uygulamalar zihnimizin parmak izleridir. Zihnimizi aydınlatan, ışık tutan ise eğitimcilerimizdir.


Erkeklerin hemşirelik mesleğine girmesi mesleğe neler sağladı?  Erkek hemşireler toplum tarafından kabullenildi mi?

Meslekte bulunmamızın her konuda faydalı olduğunu düşünüyorum. Çalışma arkadaşlarım her zaman bu konuyu dile getirirler.  En basit örneği güç gerektiren yerlerde arkadaşlarımıza yardımcı oluyoruz. Toplum olarak erkekler kabullenildi ama hemşir mi, hemşire mi, sağlık memuru mu konusunda bir netliğe kavuşamadılar. 


Hemşirelik mesleğinin en önemli sorunları nelerdir?

Her mesleğin kendine göre zorlukları var bizim mesleğimiz yanlışları arayıp bularak değil güzellikleri gün yüzüne çıkartacak büyüyor. Ben sizlere bu güzelliği anlatan küçük bir yazı paylaşmak istiyorum.

HEMŞİRELİK SANATTIR!

Hastanın gözündeki ışığı görmek, teşekkürü tevazzuyla kabul etmektir. Onun adına en iyiyi dilemek ve bunu n için çaba sarfetmektir. Kırılmış bir heykeli yaparmışçasına, renkleri karışmış resmi incelikle düzelten usta bir ressammışçasına, piyanonun tuşlarında yeni bir ezgi ararmışçasına, hizmetini incitmeden ve özenle sunmaktır. Tüm bunları finalde alkışlanmayacağını bile bile yapmaktır. Gönlünden yükselen alkışlarla kendini tebrik ederek, iç huzuruyla eve dönmektir.

Hemsire.Com ailesi olarak bize vakit ayırıp sorularımızı cevapladığınız için çok teşekkür eder başarılarınızın devamını dileriz.


Röportaj: Serhat GÜN

BİLGİLENDİRME: Yorum ve sorularınız sistem yöneticisi tarafından onayladıktan sonra yayınlanacaktır.

Daha yeni Daha eski

نموذج الاتصال