Gelin şöyle oturun yanı başımdan dinleyin;
Dalların, sarı yaprakların arasından sesleniyorum size… Tüm sonbahar dizelerini hatırlatır size Yedigöllerde sonbahar. İlkbaharı da güzelmiş ama bana sonbaharı denk geldi, iyi ki de sonbaharı gördüm. Güzel Türkiyemin doğal zenginliklerini bu kez Yedigöller sunmuş bize altın renkli yapraklarla… Milliparka girdiğimiz anda önüm arkam sağım solum sonbahardı. Büyülendim evet ama bu hissi ancak gölleri ve parkuru gezerkenki bakışlarım anlatabilir.
Yedigöller Bolu merkeze 15km uzaklıkta bir milli park. Özellikle bu yıl turların ve kampçıların tercih ettiği bir destinasyon. Özellikle haftasonları o kadar kalabalık oluyor ki erken saatte ulaşmazsanız araç giriş çıkış çıkışlarında sıkıntılar yaşayabilirsiniz.Tabiki bunu önceden bildiğimiz için tabiat parkına sabah saatlerinde ulaşmayı tercih ettik. Çok şanslıydık ki bu doğa harikası sarı cenneti fotoğraflamayı başarabildik. Daha sakin zamanlarda görmek isteyenler kasım ayının 3.haftası özellikle hafta içi gitmeyi tercih etmeliler.
Yedigöller hikayesinden şöyle bahsedilir: efsanelere göre 7 ayrı aşk hikayesi barındırır... Bu yedi gölün bulunduğu yere 7 aşık çift gelmiş. Bunların her biri bir yere ayrılmış. Büyük gölün olduğu yerde en büyük çift. Küçük gölün olduğu yerde ise en küçük çift kamp yapmış. Sazlıgölde ise damat geline sürekli saz çaldığı için sazlıgöl olmuş. Nazlıgöl'de de gelin damada sürekli naz yaparmış bu yüzden orası nazlıgöl olmuş. Masal bu ya 7 aşık çiftin yerine 7 tane göl. Bu hikayeleri dinleyince ister istemez aşık çiftlerin siluetlerini sanki renk cümbüşünün aralarında görüyorsunuz ve size göz kırpıp kaçtıklarını düşlüyorsunuz. Büyükgöl, Küçükgöl, Deringöl, İncegöl, Nazlıgöl, Sazlıgöl, Seringöl olmak üzere yedi gölden oluşur.
Beni en çok etkileyen Nazlıgöl oldu; gölün etrafındki ağaçlardan dökülen yapraklar gölün üzerinde adeta bir renk cümbüşü oluşturmuş, göl değil cennete uzanan huzuryolu zannedersiniz.
Züleyha ÇİMEN