Aşık olmamıza sebep olan nedir?

Aşk, kendisi 3 harfli kısacık bir kelime olmasına rağmen yüzyıllar hatta bin yıllar boyunca sırrı çözülemeyen bir gizem olarak kalmıştır.

Aşk kendi 3 harfinin içerisinde binlerce yıllık gizemler barındırmaktadır. Kişi nasıl tanıştığı yüzlerce kişiden ben buna aşık oldum diyebiliyor? Bunu hangi kriterlere göre belirlemektedir?

Hepimizin, bilinçaltında bir yerlerde gömülü vaziyette duran bir ideal partner kalıbı vardır. Kalabalık bir odada gözümüze çarpacak kişiyi belirleyen işte bu aşk haritasıdır. Ama bu kalıp nasıl oluşur?

1- Görünüş

Birçok araştırmacı tarafından yapılan araştırmaya göre, bize anne babalarımızı hatırlatan karşı cins üyelerine gitme eğilimimizin oldukça yüksek olduğunu ortaya koymuştur. Hatta bazı araştırmacılar, bize kendimizi hatırlatan kişilerin çekici geldiğini de bulmaktadır.

Yapılan bir araştırmaya göre, İskoçya’dan bir bilişsel psikolog, yaptığı deneyde deneğin dijital bir fotoğrafını değiştirip özneye en çekici bulduğu birkaç tane fotoğraf seçtirdi. Psikologa göre, deneklerinin büyük bir çoğunluğu yüzlerinin değiştirilmiş halini seçtiler (ve onun kendileri olduğunu tanıyamadılar).

2- Kişilik

Kişinin doğumundan bu yana en çok gördüğü kişiler olan anne, baba her zaman rol model olmuştur. Görünüşteki gibi, kişilikleri, espri anlayışları, beğenileri ve beğenmedikleri, vb dolayısıyla anne babalarımızı (veya çocukluğunda kişiye en yakın olan kişileri) hatırlatanları tercih etmeye meyilliyizdir.

3- Feromonlar

Tartışmalı insan feromonları durumu, aşk araştırması alanında hala belirli bir ağırlığa sahiptir. “Feromon” kelimesi Yunanca “pherein” ve “hormone” kelimelerinden gelmektedir ve “heyecan taşıyıcısı” anlamında kullanılır.

Hayvan dünyasında feromonlar ise, idrar veya ter içerisindeki ve cinsel davranış dikte edip karşı cinsi etkilemekte olan bireysel koku “izleri”dir. Feromonlar, hayvanların birbirlerini tanımasına ve sağlıklı dölleri garantilemeye yetebilecek kadar kendi bağışıklık sistemlerinin dışında bağışıklık sistemine sahip bir eş seçmesine yardımcı olurlar. Burunlarında, bu kokusuz kimyasalı tespit eden vomeronazal organ (VNO) isminde özel bir organ bulunur.

İnsanda feromonların varlığı, 1986 yılında Philadelphia ve Fransa’da keşfedildi. Bu kimyasalları insan terinde tanımladılar. İnsan VNO’su bütün insanlarda değil ancak bazı insanlarda vardır. Herkeste VNO olmasa da veya olanlarda çalışmıyor olsa da kokunun aşkın önemli bir ipucu olduğuna dair kanıtlar mevcuttur (patlayan parfüm endüstrisini bu duruma katabiliriz). Yine yapılan bir deney neticesinde bir grup kadın bir grup terli erkeğin yıkanmamış tişörtlerini koklayıp ve her biri “en çekici” bulduğu kişiyi seçmesi istendi. Aynı hayvan dünyasında olduğu  gibi, kadınların çoğu bağışıklık sistemi kendi bağışıklık sisteminin en zıt olan erkeği seçtiler.

KAYNAK: Hemsire.Com

BİLGİLENDİRME: Yorum ve sorularınız sistem yöneticisi tarafından onayladıktan sonra yayınlanacaktır.

Daha yeni Daha eski

نموذج الاتصال