Böbrek taşı ülkemizde 100’de 13 gibi çok yüksek bir değerde görülmektedir. Peki böbrek taşı için nasıl bir tedavi şekilleri vardır?
Böbrek taşı oranı ülkemizde bu kadar yüksek olunca Böbrek taşı şikâyetlerinden dolayı halk, kendi içerisinde kulaktan dolma bilgiler ile bir çözüm bulmaya çalışmaktadır. Balık gözü ile limon suyu karışımı içmek veya kestane kabuğu suyu içmek gibi sıvıları tüketmek gibi durumlar sanıldığının aksine hiçbir işe yaramamaktadır.
Böbrek taşı rahatsızlığına çare arayanlar; şifalı sulardan tutun ‘sihirli' karışımlara varıncaya kadar, yalan-yanlış birçok alternatif tedavi şekli bulmaya çalışıyorlar. Hatta modern tıbbın mümkün kıldığı tüm tedavi yöntemlerini umursamayıp, böbrek taşının kendiliğinden düşmesini bekleyen hastalar bile bulunmaktadır. Ancak bu tip hallerde teknolojinin imkânlarından faydalanmak ve böbrek taşlarının tedavisinde birçok alternatif tedavi seçeneğini değerlendirmek en geçerli yöntem olarak ortaya çıkıyor.
Böbrek taşı neden oluşur?
Böbrek taşları en sık görülen böbrek rahatsızlıklarından bir tanesidir. Erkeklerin yüzde 10'u ve kadınların yüzde 3 lük bir kısmı hayatlarının bazı dönemlerinde böbrek taşı sorunu ile yüzleşiyorlar. Bunların birçoğunda ne yazık ki tekrar taş gelişimi ihtimali yüksek olduğundan dolayı hastalık tekrarlayıcı bir hâl alabilir. Böbrek taşı sıcak iklime sahip ve su içme alışkanlıklarının çok az olduğu Ortadoğu ülkelerinde, Hindistan’da ve maalesef ülkemizde çok yüksek oranlarda görülmektedir. Bu konuda yapılmış güncel çalışmalara göre ülkemizde her 100 insanın 13’ünde böbrek taşı oluşuyor.
Kronik bağırsak hastaları böbrek taşına sebep olabilir!
- Birinci derecede akrabasında böbrek taşı olanlarda böbrek taşı riski yüksektir.
- Genetik kalıtımdan sonra böbrek taşı oluşmasında en önemli sebep beslenme alışkanlığıdır. Az su içenlerin bu rahatsızlığa yakalanma riski çok daha fazladır.
- Ayrıca böbrekteki idrar çıkış deliğinin doğuştan dar olması gibi yapısal haller, idrar akımında duraksamalara sebep olabileceği için çökelmelere ve taş oluşumuna neden olabilir.
- Bunlara ek olarak ailevi, yani genetik yatkınlıkla idrar bileşenlerinde doğuştan anormallikler oluşabilmekte ve bu durum da taş oluşum ihtimalini arttırmaktadır.
- İdrar yolu enfeksiyonları da börekler ve üreterlerin sahip olduğu anatomik bozukluklar neticesinde böbrek taşlarına sebep olabilir.
- Kronik ishal ya da kronik kabızlık gibi bağırsak hastalıklarına sahip kişilerde böbrek taşı görülme oranı daha fazladır.
- Bazı kanser hastalıkları da böbrek taşına sebep olabilir. Böbrek taşları en çok 30’lu yaşlarda ortaya çıkmaktadır ve erkeklerde kadınlara kıyasla 2-3 kat daha fazla görülmektedir.
Böbrek taşı kendiliğinden düşer mi?
Böbrekler ile mesane arası idrar yolunun çapı genellikle 1-2 mm civarındadır ve 3-4 mm’ye kadar esneyebilmektedir. Eğer taş 4 mm’den küçük ise ağrı kesici ve idrar yollarını genişletici tedaviler uygulanması taşın kendiliğinden düşmesine sebep olabilir.
Tedaviye yardımcı olarak;
- Sıcak su uygulamaları (sıcak banyo, sauna, sıcak su torbası, vs.)
- Bol su içilmesi
- Bol hareket edilmesi önerilir.
Ancak tüm bunlara rağmen taş yüzeyi deniz kestanesi gibi çıkıntılı ise veya üreter denilen böbrek borusunda doğuştan bir darlık söz konusu ise taşın düşme ihtimali ne yazık ki çok düşüktür. Daha önceden defalarca ufak taşlar düşürmüş hastalarda böbrek borusunda fibrozis adı verilen daralma olabilir. Bu durumda bu hastaların da taş düşürme ihtimali oldukça azdır.
KAYNAK: Hemsire.Com