Yangı türleri

 

Yangı türleri şunlardır:

1- Eksudadif Yangılar: Eksudatın içeriğine göre dörde ayrılır.
A- Seröz ve serömüköz (kataral) yangı:
Seröz ve seröfibrinöz yangılar: Bu yangıda kandan, proteinden fakir bir sıvı yani serum eksudasyonu olur. Bu eksuda içinde hücre yoktur.Bu sıvı; yüzeyde, organ ve dokular içinde yada boşluklarda yer alabilir. Deride ısı sonucu veya güneş yanıklarında içleri seröz sıvı ile dolu bül dene keseciklerin oluşması, herpes labialiste (uçuk), böcek ve arı sokmalarında deride seröz yangılar şekillenir.

Şayet eksuda mukus salgılayan dokularda olursa müküs salgısı artacağından serömüköz yangı oluşur ki buna kataral yangı da denir. Seröz ve serömüköz yangılar hafif ve yüzeysel olmasına karşın bazen kötü sonuçlar doğurabilir. Örneğin epiglottiste şişme sonucu asfeksi ve ölüm oluşabilir.

B- Fibrinli ve seröfibrinöz yangı
Yangı bölgesinde kan damarlarından özellikle fibrinojenden zengin sıvı eksudasyonu oluşumu ile karakterizedir. Zamanla fibrinojen fibrine dönüşür ve eksuda içinde bol miktarda fibrin ağları şekillenir. Mukozalar üzerinde fibrin ile birlikte ölü ve canlı nötrofillerin oluşturduğu ve bulunduğu yerin şeklini alan gri-beyaz ve çıplak gözle görülen bir tabaka şekillenir. Bu yapıya psödomembran denir.

C- Prulent (irinli) yangı
Yangı eksudatında ölü yada canlı lökositler, nekrotik doku artıkları, bakteriler, serum, tek tük lenfosit, monosit ve antikorlar bulunur. Yangı odağı canlı etkenlerde içerebildiğinden enfeksiyon burada yayılabilir. İrinli yangıya stafilokoklar, streptokoklar, pnömokoklar, aktinomikoz bovis gibi birçok irin yapıcı etken sebep olur.

Yüzeysel irinli yangılar: Mukozalarda örtü epiteli nekroza uğrar ve irinli yangı olursa buna ‘ irinli kataral yangı’ denir. Nekroz submukozaya kadar inmişse buna ‘irinli ülseröz yangı’ denir. Deride ise oluşan vesiküllerin içine nötrofil lökösitlerin girmesi ile ‘püstüller’ şekillenir.

Dokular içinde irinli yangılar: Dokular içinde sınırlı olan irinli yangılara ‘apse’ yaygın olan yangılara da ‘flegmon’ denir. Absede organ içinde bir alanda doku tamamıyla ortadan kalkmış (nekroz sonucu) yerini irinli eksuda doldurmuştur. Abse kronik seyirlidir. İçindeki iltihap etkenleri yaşadıkça çevreden lökosit eksudasyonu olur. Taze apselerin duvarı girintili çıkıntılı ve yumuşaktır.

Eskidikçe abseyi sağlam dokudan ayıran bir membran belirir. Bu membran bol kan damarı, genç fibroblastlar ve kollogen iplikçiklerden oluşmuştur ve eksudasyon bu membranın damarlarından gerçekleşir. Bu nedenle piyojen membran adı verilir. Abse eskidikçe bu membranın dış kısmı sert, beyaz fibröz bir kapsül halini alır.

Flegmon ise dokuların interstisyumunda oluşan yaygın irinli yangıdır. Flegmonda erime yoktur ve kapsül bulunmaz. Flegmon fazla miktarda hiyaluronidaz ve fibrinolizin yapan ve virulansı yüksek bakterilerle oluşur ve hızla yayılır. Deri altı bağ dokusunun irinli yangısına ‘cellulitis’ denir. Makroskobik olarak flegmon bölgesi ağrılı,şiş ve kırmızı renktedir.

Boşluklarda yer alan irinli yangı (ampiyem): Plevra, perikard, apandist, safra kesesi ve beyin ventrikülleri gibi boşluklarda irin toplanmasına ampiyem denir. Ağır bir yangıdır.

D- Hemorajik yangı
Yangı bilgesindeki eksudatta bol miktarda eritrosit bulunması ile karakterizedir. Etkenlerin damar duvarlarının endotellerinde bozukluk oluşturması ile meydana gelir.Eksudat bol miktarda eritrosit içerdiğinden dolayı kırmızı rentedir.

2- Alteratif yangılar: Doku kaybı ile karakterize yangılardır. Alteratif yangılar yüzeylerde ve dokularda görülür.
A- Yüzeysel alteratif yangılar: Deri ve mukozalarda epitel doku dejenerasyon ve nekroza uğrar. Nekrotik doku dökülünce yerlerinde ülserler kalır.

Ülser, deri ve mukozalarda epitel altındaki dokuya kadar uzanan nekrozlar sonucu oluşur. Amipli dizanteri ve mide ülseri bu tip yangılardır.

B- Organlarda alteratif yangılar: Organlarda nekrozların oluşması ve nekrotik bölgenin erimesi sonucu kavernlerin oluşması ile karakterizedir. Akciğer gangreni ve tüberküloz bu tiptendir.

3- Proliferatif (produktif) yangılar: Yangı bölgesinde hücre artışı ile karakterize yangı şeklidir. Bu tür yangılar proliferatif olarak başlamış öyle devam ediyorsa bunlara ‘primer proliferatif yangı’ denir. Bu tür yangılarda kendine has histopatolojik yapılar oluşur.

Bu tür yangılarda bazen epiteloid hücre toplanmaları şeklinde bazen de ortasında nekroz bunun çevresinde lenfositler, epiteloid hücreler, bazen dev hücreleri ve fibröz bağ doku reaksiyonu bulunan yapılar ortaya çıkar ki bunlara granulom; bu tür yangılara da granülomatöz yangılar denir.

Eğer yangı akut olarak başlamış fakat iyileşmemişse kronik olarak sürer. Bu durumda etken ortadan kaldırılamadığı için bir yandan eksudasyon sürerken diğer yandan iyileşme olaylarına bağlı olarak hücre oluşumu devam eder. Böyle yangılara da ‘seconder proliferatif yangı’ denir.

BİLGİLENDİRME: Yorum ve sorularınız sistem yöneticisi tarafından onayladıktan sonra yayınlanacaktır.

Daha yeni Daha eski

نموذج الاتصال