Psikososyal Bakımda Hemşirelik Yaklaşımı nedir sorusuna öncelikle bütüncül yaklaşımı anlayarak başlayabiliriz. Birey; maddi ve manevi tüm bütünlüğü ile birlikte yaşar. Bu nedenle, hemşirelik bakımının en temel kavramlarından biri bütüncül(holistik) yaklaşımdır. Bu yaklaşıma göre, bireye tüm yönleri ile tam bir bakım uygulanmadıkça, total tedavi sağlanamaz.
Psikososyal durum, hastanın davranış ve tutumunu aşağıdaki konularda etkilemektedir:
- Hastanın zihinsel gelişim ve yetenekleri,
- İsteklilik(Motivasyon),
- Algılama ve kendine bakış(içgörü) geliştirme,
- Karar Verme,
- İletişim ve konuşma biçimi,
- Motor aktiviteleri,
- Uyku ve dinlenme alışkanlıkları
- Beslenme ve boşaltım alışkanlıkları
Psikososyal Durumun Belirlenmesi ve Değerlendirilmesi
Psikososyal belirleme, sağlıkla ilgili öykünün en önemli bölümüdür ve öykü alınarak, gözlem yapılarak ve kayıtların incelenmesiyle yapılmaktadır. Psikososyal öykü, hastanın hastayla olumlu bir ilişki kurulması ve fizik muayenesinin yapılmasından sonra alınmalıdır. Psikososyal değerlendirme, hemşirenin çevrede olup bitenlere hastanın tepkisini, hastayı etkileyen ve hastanın etkilediği durumları anlamasını sağlar. Bütüncül bir anlayışla toplanacak psikososyal öykü, bireyin kendisi, ailesi, hasta için önemli yakınları, sosyal durumu ve hastalığa ilişkin aşağıdaki özellikleri içermelidir:
Bireyin kişisel özellikleri:
- Genel olarak hastanın görünümü, yaşı, cinsiyeti, giyimi, eğitim düzeyi, kültürel durumu
- Hastalığa yönelik şimdiki durumu belirlemek üzere hastalığı nasıl tanımladığı ya da algıladığı, nasıl yaşadığı ve hastalığın kendisi için ne anlam ifade ettiği, hastaneye yatışa tepkileri, tedavi ve bakımı nasıl algıladığı, geçmiş hastalık ve hastaneye yatış deneyimi,
- Bedenini ve işlevlerini nasıl algıladığı, Sağlık sistemine ilişkin düşünceleri, geçmiş deneyimleri, sağlık çalışanlarına ilişkin geçmiş deneyimleri, düşünceleri, destek güçleri, yakınları, ailesi, sahip olduğu inanç ve değerleri,
- Anksiyeteli, öfkeli, korkulu olduğu zamanlardaki davranışları, stres karşısında tepki ve baş etme biçimleri,
- İletişim becerileri, motor aktiviteleri, nöro-fizyolojik işlevlerinde değişim, duygusal durumu, biling durumu düşünce süreçleri, algılama, yargılama ve problem çözme gibi bilişsel özellikleri,
- Dikkati, bellek Özellikleri, soyut düşünme yetisi, Kişilik özellikleri, güçlü yönleri, sınırlılıkları ve iyileşme konusunda istekliliğidir.
Psikososyal Bakımda Hemşirelik Yaklaşımı
Fiziksel problemi olan hastanın hemşire bakımı, hasta bireyi insan olarak görme açısından hemşire için büyük fırsatlar sağlamaktadır. Fizik bakım sırasında hastaya dokunma, bazen yakınları bile hastaya dokunmaya, yanında durmaya çekinirken hastanın varlığını kabul etme ve değer verme mesajı taşımaktadır. Çünkü yapılan bakım aktiviteleri, mahremiyeti koruma, sıkıntılı zaman ve durumları hastayla birlikte yaşama çaresizliği birlikte aşma ve mücadele etmek için güçlenmeyi içermektedir. Yüzünde çok ağır bir yanığı olan hastanın yüzüne bakma ve bakım verirken dokunma, ona değer verildiğini gösteren iyileştirici bir yaklaşımdır. Kolombia Universitesi, dâhiliye hekimi, Yale Kneeland’a göre, “hasta olduğunda dünyanın en iyi hemşiresi ve orta düzeyde bir dâhiliyeci mi, en iyi dâhiliyeci ile orta düzey hemşire mi seçersin sorusuna verilecek yanıt, en iyi hemşire ve orta düzey dâhiliyecidir”.
Çünkü çoğu hastalar, iyi bir yatak başı hemşireliğinden çok yarar görmektedir. Bu anlamda, hemşirenin varlığı hasta için aynı zamanda bir duyusal uyarım kaynağıdır.
Bireye psikososyal bakım vermede hemşirenin kullandığı temel araç, terapotik iletişimdir. Hastayla terapotik iletişim kurulması, hastanın baş etme güçlerini etkili kullanması, yeni baş etme yollarını öğrenmesi ve baş etme davranışını sürdürmesini kolaylaştırmaktadır. Hemşire, terapotik iletişim yoluyla bireyi bilgilendirirken, kendini ifade etmesini, yaşadığı sorunları çözmesini sağlarken psikososyal destek te sağlamaktadır.
Örneğin, yaşam bulgularını ölçmeden önce ve ölçtükten sonra hastayı bilgilendirmesi, kendini ifade etmesine fırsat vermesi ve sorularını yanıtlaması, hemşirenin hastaya psikososyal destek verdiğini göstermektedir. Bu anlamda, yalnızca kendini ifade etmiş olmak bile hastada rahatlık duygusuna yol açmaktadır. Çünkü hasta kendisine değer verildiğini, dinlenilmeye layık olduğunu düşünmekte ve bu yolla hastanın kendini yalnız, çaresiz ve desteksiz hissetmesi önlenmektedir.
Çalışmalar, fiziksel hastalığı olan hastalarda, psikososyal yaklaşımların hastada gelişen fiziksel belirtileri azaltmanın yanı sıra, güven duygusunu arttırdığını, hastalığa bağlı gelişen olumsuz duygusal tepkiler ve baş etme yetersizliğini azalttığını ve hastanın yaşam kalitesini arttırdığını göstermiştir.
Fiziksel sağlığın bozulmasına bağlı gelişen çaresizlik, anksiyete, inkâr tepkileri ve olumsuz savunma mekanizmaları hemşire tarafından ele alınmalıdır. Ancak, hasta bakımında yer alan psikolojik nitelikli girişimler ve bunun için gerekli beceriler çoğu zaman psikoterapi eylemi gibi algılanmakta ve hasta psikiyatrist ya da psikologa yönlendirilmektedir. Hemşire, hastada psikiyatrik hastalık geliştiğinde bu yönlendirmeyi yapmalı ancak hastanın psikolojik bütünlüğü içinde bakımını sağlama sorumluluğunun kendisine ait olduğunu bilmelidir.