- Pişik, bebeklerde en sık görülmekte olan deri hastalıklarından bir tanesidir. Bezin temas etmiş olduğu kalça ve uyluk bölgesinde kırmızı renkte, kabarık lezyonlar halinde görülmektedir. Pişikler, bebeğiniz bez kullanım dönemi boyunca tekrarlayabilmektedir, yazın sıcak ve nemin etkisi ile birlikte görülme ihtimali daha çok olmaktadır.
- Bebeğinizin bezini çok sık değiştirin.
- Bez değiştirme sonrası eğer mümkünse altını ılık suyla durulamalısınız, özellikle bebeğinizin cildinin hassas olabildiği ilk aylarda ıslak mendilleri alt temizliğinde kullanmamaya çalışın. Daha sonraki aylarda ise alkol ve parfüm içermeyenlerin ıslak bezlerini tercih edin.
- Temiz bir havlu ile nazik bir şekilde kurulayın ve bebeğinizin altını havalandırın. Böylece cildin kuruması daha hızlı olacaktır.
- Bezi çok fazla sık bağlamayın ve cildinin hava aldığından emin olmanız gerek.
- Her bez değişimi sonrasında çinko oksit içeren pişik koruyucu kremleri kullanmanız pişiklerin önlenmesi açısından yararlı olacaktır.
İsilik sıcağı seviyor!
- İsilik; kaşıntılı, deriden hafif kabarık ve pembemsi deri döküntüsü ile birlikte karakterizedir. Ter bezlerinin tıkanması sonucunda meydana gelir. Sıcak ve nemli hava döküntülerin fazla olmasına neden olur. Kaşıntı sonrasında deride tahribat oluşursa enfeksiyon da tabloya eklenmiş olur. Önlemek adına sıkça banyo yapılması, pamuklu giysiler giyilmesi ve derinin olabildiğince hava alması gerekmektedir.
Yaz ishali 0-5 yaş arası çocukları tehdit ediyor!
Yazın ishale sebep olan nedenlerin başında enfeksiyonlar gelmektedir. Yazın ishal yapabilen mikroplar; virüsler, bakteriler ve parazitlerdir. Bu mikroplardan bir kısmı yaz-kış ishal yapabilir iken bir kısmı ise kış aylarını bir kısmı ise yaz aylarını etkisi altına almaktadır.
İshallerin en sık görüldüğü yaş aralığı 0-5 yaş aralığıdır, gelişmekte olan ülkelerde ilk 2 yaştaki ölüm sebeplerinin başında gelmektedir.
- Hafif ishal vakalarında tedavi evde yapılabilir. Anne sütü alan bebeklerde emzirmeye devam edilmelidir. Anne sütü almayan 6 aylıktan büyük olan bebek ve çocuklara alışmış oldukları sıvı gıdaların yanında;
- Pirinç lapası
- Muz
- Elma püresi
- Yoğurt
- Ayran gibi gıdalar verilir. (İshal geçene kadar lifli ve yağlı gıdalardan uzak durulur. Öğün aralarında su verilmesi önerilir.) - Orta ağırlıktaki ishal durumdalarında ise hastanede ağız yolu ile sıvı tedavisine başlanmalıdır. (Elektrolit solüsyonları) Tedaviye yanıt olumlu ise 4-6 saat sonra beslenme başlanır ve hasta taburcu edilip evine gönderilir. Eğer kusma olur ise tedaviye ara verilerek tekrar denenir, aşırı kusma ve genel durumda bozulma halinde damar yolu ile sıvı tedavisi aşamasına geçilmesi gerekmektedir.
- Ağır ishal durumlarında hastaya hastaneye yatırılarak damar yolu ile sıvı tedavisi uygulanmlıdır.
- Dışkı içerisinde kan ve iltihap hücreleri varlığında veya ishalin 7 günde düzelmemesi halinde dışkı kültürü alınmalı ve gerekiyorsa antibiyotik tedavisine başlanmalıdır.
Çocuğunuz sarışın ya da kızıl saçlı ise daha çok dikkat edilmelidir!
Uzun süre güneşe maruz kalan ciltte önce kızarıklık oluşmaktadır (birinci derece yanık), daha uzun süreli hasarlarda ise cilt üzerinde su dolu kabarcıklar izlenebilir (ikinci derece yanık). Çocuk eğer açık tenli, sarışın veya kızıl saçlı, renkli gözlü, çilli ise güneş yanıklarına karşı daha hassastır.
- Çocuklar güneş ışınlarının en yoğun gelmekte olduğu saatler olan 11:00 ile 16:00 arasında güneşe çıkarılmamalıdır.
- Çocuğunuza açık renk, pamuklu kumaştan, bol giysiler giydirebilirsiniz ve başına geniş siperlikli şapka takabilirsiniz.
- Çoğunuzu dışarı çıkarken, güneşe çıkmadan en azından 20 dakika kadar önce güneş koruyucu faktörü (SPF) 30’dan daha yüksek olan (açık tenli çocuklar ve bebekler için koruma faktörü 50 nin üzerinde tercih edilmeli) koruyucu losyon sürün ve 3-4 saat ara ile tekrar edebilirsiniz.
- Çocuğunuz gölgede bile kalsa kum ve denizden/havuzdan yansımakta olan ışınlarla yanabileceğini unutmamalısınız.
- Çocuğunuzun gözlerini de güneşten korumalısınız ve UV korumalı güneş gözlüğü takmasını sağlayın.
Sokakta oynamaya bıraktığınız çocuğunuzu güneş çarpabilir!
- Çok sıcak olan günlerde,
- Terlemeyi zorlaştıran nemli havalarda,
- Güneş ışınlarının en etkili olduğu öğle saatlerinde,
- Rüzgarsız günler güneş çarpması ihtimalini artırmaktadır.
Çocuğunuzda yazın dışarıda oynayıp geldikten sonra ; deride solukluk, baş dönmesi, 38-40 derece ateş, zayıf nabız, terleme var ise güneş çarpması ihtimali var demektir. Eğer; havale, solunumda düzensizlik, yüksek derecede ateş, deride kızarıklık gibi belirtiler varsa sıcak koması söz konusu olabilir.
Sivrisinek, arı ve böcek sokmalarında panik kaybettirir!
Isırılan bölgeye hemen soğuk kompres ve buz uygulanmalı, iğne varsa cımbızla çekmek yerine, bıçak sırtı ile sıyırarak uzaklaştırmak doğru. Kaşıntıyı azaltmak adına çeşitli pomatlar sürmenin yanında; ağızdan şurup ta verilebilir. Ağrı var ise ağrı kesici şurup da kullanılabilir. Arı sokmasında nadir de olsa anafilaksi adındaki şok tablosu gelişebilir ve acil müdahale gerektirebilir.
KAYNAK: Hemsire.Com