Baş - boyun hastalıkları nelerdir? Belirtileri ve tedavi yöntemleri

Baş - boyun hastalıkları konjenital boyun kitleleri, enfeksiyöz boyun kitleleri ve baş boyun tümörleri olmak üzere 3 kategoriye ayrılmaktadır.

BAŞ - BOYUN HASTALIKLARI

Baş - boyun hastalıklarına dair ilgilendiğiniz içeriğin üzerine tıklayabilirsiniz.


1 - Konjenital boyun kitleleri

a - Triglossal duktus kisti
b - Larengosel
c - Hemanijom
d - Brankiyal yarık kisti
e - Teratom
f - Lenfanjiom
g - Dermoid kist

2 - Enfeksiyöz boyun kitleleri

a - Derin boyun enfeksiyonu
b - Tüberküloz
c - Lenfadenit
d - Enfeksiyöz mononükleoz

3 - Baş boyun tümörleri



1 - Konjenital boyun kitleleri


a - Triglossal duktus kisti:

Tiroglossal duktus kisti embriyolojik dönemde tiroit bezinin oluşması ile birlikte gözlemlenir. Embriyolojik gelişimin ilerleyen dönemlerinde kaybolur. Kaybolmadığı taktirde tiroglossal duktus kistine dönüşür.


Triglossal duktus kisti belirtileri;

  • Ağrı

  • Enfeksiyon

  • Hiperemi: (Belli bir dokunun olması gerekenden daha fazla oranda kanlanmasına denir.)

  • Boyunda kitle

  • Odinofaji (Yutma esnasında yaşanan ağrıya denir.)


Triglossal duktus kisti tedavisi; eksizyon yöntemiyle gerçekleştirilir. (Eksizyon: cerrahide bir organ, doku, kemik veya tümörün, vücuttan kısmen veya tamamen çıkarılmasıdır.)



b - Laringosel:

Gırtlak mukozasının iç ya da boynun yan dokularına doğru kıvrılarak içi hava dolu bir cep oluşturmasına laringosel denir. Mukozanın kıvrılma yönüne göre iç ve dış laringosel şekilleri ayırt edilebilir. Gırtlak duvarının doğumsal zayıflığına bağlı olarak ve büyük olasılıkla soluğun devamlı zorlandığı hallerde (cam üfleme) özellikle yetişkin erkeklerde gözlemlenen bir tablodur. 

Laringosel belirtileri;

  • Ses bozukluğu

  • Yutma güçlüğü

  • Solunum güçlüğü


Laringosel tedavisi; eksizyon yöntemiyle gerçekleştirilir.



c - Hemanjiom (damar beni):

Hemanjiom (damar beni) genellikle bebeklerde sık karşılaşılan bir durumdur. Yeni doğan bebeklerde oluşan fakat ilk aşamada fark edilmeyen bu hemanjiomlar ilerleyen süreçte büyürler. Bazı hemanjiomlar o denli büyür ki ortaya korkunç manzaralar çıkabilir.

Hemanjiom oluşumunun kesin bir sebebi yoktur. Vücudumuzun her hangi bir yerinde görülebilir. (yüz bölgemizde, göz kapağımızda, dudakta, ağız içinde vb.) İç organlarımızdan karaciğerdede hemanjiom hastalığı görülebilmektedir.

Hemanjiom tedavisi;

- Lazer

- Köpük

- Skleroterapi

- Radyo Frekans yöntemiyle veya cerrahi yöntemlerle tedavi edilebilmektedir.



d - Brankiyal yarık kisti (artığı):

Genellikle boyun bölgesinde köprücük kemiğinin üst kısmında bulunan gelişimsel bir anormalliktir. Boynu ve boğazı oluşturan dokuların erken embriyonik gelişme döneminde uygun büyümemesi sonucunda brankiyal yarık artığı görülür.

- Kistler: İçi sıvı dolu şişliklerdir.

- Sinüsler: Ağız arka tabanında veya ciltte küçük bir açıklığı olan dar geçitlerdir.

- Fistül: Ciltteki açıklıkla ağız tabanındaki açıklığın ilişkili olduğu durumlardır.

En sık rastlanan tipi boynun alt kısmında boyun kaslarının arasından çıkan tiptir. Daha az rastlanan tiplerinde ise ciltteki açıklık çene altında veya göğüs duvarındadır. Açıklık küçük olsa da içerideki tünel şeklindeki yol boyundaki damarların sinirlerin arasından geçerek ağız tabanına veya kulağa ulaşır.

Brankiyal yarık kisti tedavisi cerrahi yöntemle yapılmaktadır. Ameliyat genel anesteziyle günü birlik cerrahi işlem olarak yapılır. Brankial kleft artığının çevresinden eliptik bir kesi yapılarak kist veya sinüs cilt altında kaslar arasında ağız tabanı veya kulakta ulaştığı yere kadar çıkarılır.



e - Teratom

Doku ya da organ parçaları içeren, üç germ katmanının normal türevlerine benzeyen kapsüllü tümöre teratom denir. Her üç germ tabakasının tanımlanabilir olmadığı durumlar nadirdir. Teratom dokuları kendi içlerinde normal olmasına rağmen, çevre dokulardan çok farklı olabilir;

- Teratomların saç

- Diş

- Kemik

- Göz

- Gövde

- El, ayak ya da diğer uzuvlar gibi daha karmaşık organlarda gözlemlenebilir.

Teratom tedavisi; Cerrahi tam rezeksiyon yöntemiyle yapılır. Teratomlar normalde kapsüllüdür ve çevre dokuları istila etmezler, dolayısıyla çevre dokudan ayırıp çıkarmak daha kolaydır. Beyindeki teratomlar ve çevresindeki kaslar ve diğer yapılar içine itilerek iç içe girmiş olan çok büyük ve karmaşık teratomlardır. Malign teratomlar için genellikle ameliyattan sonra kemoterapi uygulanır.



f - Lenfanjiom (Kistik lenfanjiomlar, Lenfovenöz malformasyonlar)

Lenfanjiomlar doğuştan olan ve gelişimsel olaylardır. Lenfatik damarlarla venöz sistem arasında nedeni bilinmeyen bir nedenle bağlantının oluşmamasına bağlı olarak gelişir. Çocukluk çağının en sık görülen ikinci benign vasküler tümörüdür. 3 sınıfa ayrılır;

- Lenfanjioma simpleks (Basit lenfanjiom)

-  Lenfanjioma kavernosus (Kavernöz lenfanjiom)

- Kistik lenfanjiom veya kistik higroma (Higroma sıvı/su içeren tümör demektir)


Lenfanjiom belirtileri;

  • Arka üçgende (boyun arka tarafında), transilüminasyon veren, ağrısız, flüktuan kitle varlığı

  • Bulunduğu bölgeye bası yapar ve bası yaptığı bölgeye bağlı ağrılar.

Lenfanjiom tedavisi;

Tedavisinde cerrahi eksizyon uyglanmaktdır. Tam (total) cerrahi eksizyon vital organlara infiltrasyon sonucu sinir hasarı, uzun süreli lenfatik drenaj gereksinimi, enfeksiyon, skar oluşumu ve nüks gibi komplikasyonlara neden olabilmektedir. Lezyonun komşuluğunda önemli dokuların bulunması nedeniyle olası komplikasyon ve estetik sorunlardan korumak amacıyla eksizyon boyutu % 50 ile % 70 oranında sınırlandırılmaktadır. Tekrar nüks etme oranı % 10 - 15 arasındadır.



g - Dermoid kist (Matür kistik teratom)

Yumurtalıklarda görülen kistlerden birisi olan matür (olgun) kistik teratom genellikle üreme çağlarındaki kadınlarda görülür. Büyüklükleri 2-3 cm'den 20-30 cm'ye kadar değişebilir iyi huylu (benign) kistlerdir.

Bu kistler içerisinde saç, kıl, diş, tırnak, kemik, sinir gibi dokular bulundurmaları ile ilginç bir görüntü oluştururlar, içerisinde ayrıca yoğun yağlı sarı bir sıvı doludur. Nadiren içerisinde troid dokusu da bulundurabilir ve aşırı troid hormonu üretimine neden olabilir bu duruma struma ovarii denir. Bu kistler genellikle sağ veya sol tek yumurtalıkta görülür. Çok nadir iki yumurtalıktada gözlemlenebilir.



Dermoid kistte tanı nasıl konulur?

Ultrasonografide görülen şüpheli görüntü tanının ilk adımıdır. Bazen MR ve tomografi sonucunda da fark edilebilir. Şüpheli görüntü üzerine yapılan laparoskopi ile kist içeriğinin görülmesi ve patolojik değerlendirme ile kesin tanı konulur.



Dermoid kistin tedavisi;

Dermoid kist için ilaç tedavisi yoktur mutlaka laparoskopi veya açık ameliyat ile kist alınmalıdır. 



2 - Enfeksiyöz boyun kitleleri

Enfeksiyöz ve enflamatuar boyun kitlelerinin çoğunluğunu bakteriyel, viral ve idiyopatik kökenli lenfadenopatiler meydane getirir.



a - Derin boyun enfeksiyonu (DBE)

Üst aerodigestif sistemden kaynaklanarak boyunun derin dokularını etkileyen bakteriyel enfeksiyonlara derin boyun enfeksiyonları (DBE) denir.


Derin boyun enfeksiyonun sebepleri;

  • Tonsillit ve farenjit

  • Tükrük bezi enfeksiyonları

  • Diş çürükleri, diş apseleri veya diş operasyonları

  • Baş boyun bölgesine yapılan cerrahi operasyonlar

  • Baş boyun bölgesinin travmaya maruzz kalması

  • Özefagoskopi bronkoskopi gibi invaziv girişimler

  • Yabancı cisim aspirasyonu

  • Tiroiditler

  • Brankial yarık kistleri ve tiroglossal duktus kisti gibi konjenital sebepler

  • Laringopyelosel

  • Nazal kavite enfeksiyonları


Derin boyun enfeksiyonunda tanı nasıl konulur?

İlk basamak ayrıntılı anamnez alınmasıdır. Ayrıntılı anamnezde geçirilmiş üst solunum yolu enfeksiyonları, diş sorunları, cerrahi işlem ve travma öyküsü sorgulanır. Ağrı, yutma güçlüğü, solunum zorluğu gibi şikayetler ve şikayetlerin süresi ve başlangıç zamanları sorgulanarak tespit edilir. Diyabet, kemoterapi veya AİDS gibi imun yetersizliğe neden olacak durumlar anamnezle tespit edilmelidir.


Derin boyun enfeksiyonu belirtileri;

  • Boyunda şişlik

  • Boyun asimetrisi

  • Boğaz ağrısı

  • Isı artışı

  • Otalji

  • Dispne

  • Disfaji (yutma güçlüğü)

  • Odinofaji (yutma esnasındaki ağrı)

  • Trismus (pterigoid kas tutulumuna bağlı)

  • Disfonidir. Tortikollis ve boyun hareketlerinde kısıtlılık görülebilir.

  • Sistemik olarak genel enfeksiyon bulguları olarak; ateş, genel durum düşkünlüğü, halsizlik, iştahsızlık, taşikardi, solunum güçlüğü bulunabilir.


Derin boyun enfeksiyonu tedavisi;

Tedavide enfeksiyonun bulunduğu yer, yaygınlığı, apse varlığı, eşlik eden hastalıklar ve yaş grubu faktörleri dikkate alınır.

Tedavi antibiyoterapi kullanılır. Apse varlığında cerrahi drenaj gereklidir. Peritonsiller ve retrofarengeal apselerde ağız içinden apse dreanajı mümkünken; diğer yerleşimlerde dışarıdan boyundan yapılan insizyonlarla ilgili bölgeye ulaşılması ve apse drenajın yapılır. Drene edilen bölgeye dren yerleştirilerek bölgenin takip eden günlerde de drenajının sağlanması gereklidir. Derin yerleşimli, lokule apselerde görüntüleme eşliğinde (USG, BT) drenaj uygulanabilir.

İlgili içerik: Enfeksiyon Riski Hemşirelik Bakımı 


b - Tüberküloz

Tüberkiloz “Kazanılmış İmmun Yetmezlik Sendromu (AIDS)” ve gittikçe artan immunosupresif ilaç kullanımı gibi nedenlerle gelişmiş ülkelerde de görülen bir enfeksiyöz hastalıktır. Mikobakteriyel etkenin hedef organı akciğerler olmasına rağmen baş boyun bölgesinde ikincil olarak en sık ‘servikal lenfadenit’ şeklinde gözlemlenir.

Servikal tüberküloz lenfadenit tablosunun kesin tanısı klinik muayene ve radyolojik tetkikler ile konulur. Bazen boyunda kitle oluşturan diğer hastalıklar ile karışabilir. Kesin tanı biopsi materyalinden pozitif mikobakteriyel kültür veya pozitif mikobakteriyel boyama veya histopatolojik incelemede granülamatöz iltihap ve kazeifikasyon nekrozunun tespiti ile konur.

Servikal tüberküloz lenfadenit tedavisi; Dörtlü antitüberküloz ilaçlar tek başına veya cerrahi eksizyon ile beraber kullanılır. 

İlgili detay içerik: Verem (Tüberküloz) Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri 



c - Lenfadenit

Lenfadenit, bir veya daha fazla lenf nodu genişlediğinde, genellikle bir enfeksiyon nedeniyle ortaya çıkar. Lenf düğümleri bağışıklık sisteminin önemli bir parçasıdır. Lenfositler olarak adlandırılan beyaz kan hücreleri içerirler. Beyaz kan hücreleri, virüsler ve diğer mikroplar gibi işgalcilere karşı mücadele eder.



Lenfadenit belirti ve bulguları;

  • Lokalize bağlı olarak 0.5-1 santimetreden daha fazla şişen lenf düğümleri görülür

  • Sert lenf düğümleri

  • Dokunduğunda ağrıya neden olan lenf düğümleri

  • Cildin lenf düğümleri üzerindeki kızarıklığı ve hassasiyeti

  • Apse varlığı

  • Ağır lenfadenit vakalarında, cerrahi olarak boşaltılması gereken apse, selülit (cilt enfeksiyonu), sepsis (kan dolaşımı enfeksiyonu) veya tüberküloz lenfadeniti ile gelişebilen fistüllerin oluşumuna neden olabilir.


Lenfadenit tedavisi; Antibiyotikler en etkili tedavi yönetemidir. Analjezikler ağrı kontrolünde büyük önem taşır. Bazı durumlarda, abseyle doldurulmuş bir lenf nodu boşaltmak için cerrahi operasyona ihtiyaç duyulabilir.



Lenfadenit hemşirelik bakım planı;

  • Hastanın yaşam bulguları takip edilir.

  • Hastanın ağrısı sorgulanır ve skorlanır.

  • Ağrısı var ise farmakolojik veya non farmakolojik yöntemlerden yararlanılır.

  • Hasta bu süreçte solunum sıkıntısı yaşayabilir. Böyle durumlarda hekim istemine göre oksijen tedavisine başlanmalıdır.


d - Enfeksiyöz mononükleoz (Öpücük hastalığı)

Epstein-Barr Virüsünün (EBV) etken olduğu, çocuklarda ve genç erişkinlerde sık görülen; ateş, lenf bezi büyümesi, boğaz ağrısı veya anjin ile seyreden bir hastalıktır. Monositer AnjinGlandüler Ateş olarakda adlandırılır.



Enfeksiyöz mononükleoz nasıl bulaşılır?

  • Tükrük salgısıyla bulaşılır. (öpüşmeyle)

  • Kan ve kan ürünlerinin tranfizyonu ile bulaşabilir.


Enfeksiyöz mononükleoz belirti ve bulguları;

  • Yutakta kızarıklık ve şişlik yanında

  • Boğazda bademciklerde gri-beyaz tabakalı iltihap

  • Ateş, boğaz ağrısı ve anjin 7-10 gün kadar sürer.

  • Hastaların bir kısmında yumuşak ve sert damak birleşim yerinde 1-2 mm çapında sayıları 5-20 arasında değişen kızarıklıklar vardır.

  • Öpücük hastalığında en önemli bulgu boyunda iki tarafta lenf bezlerindeki aşırı büyüme görülmesidir.


Enfeksiyöz mononükleoz'un tedavisi;

Hastalığın aktif döneminde yatak istirahati önemlidir. Aspirin ve benzeri ilaçlar ateş ve boğaz ağrısı için verilir. İleri solunum yolu tıkanıklığı, pıhtılaşma bozukluğu, kansızlık gibi bazı ağır komplikasyonlarda kortizon tedavisine başlanır.



3) Baş - boyun tümörleri


Baş boyun tümörlerinin yerleşim bölgeleri

  • Oral kavite

  • Orofarenks

  • Hipofarenks

  • Nazofarenks

  • Larenks

  • Tiroit

  • Tükrük bezi (majör)

  • Sinüsler

  • Deri

  • Konnektif doku 


Baş boyun tümörlerinin sebepleri

  • Alkol kullanımı

  • Sigara kullanımı

  • Ağız boşluğu kanserleri

  • Orofarenks kanserleri

  • Paranazal sinüs kanserleri

  • Tükrük bez kanserleri

  • Nazofarenks kanserleri

  • Hipofarenks kanserleri


Baş boyun tümörlerinin belirtileri

  • Ses kısıklığı

  • Aspirasyon

  • Disfaji (yutma güçlüğü)

  • Odinofaji (ağrılı yutma)

  • Stridor

  • Fistül oluşumu

  • Enfeksiyon

  • Ağızda koku

  • Diş kayıpları

  • Kilo kaybı

  • Kulak ağrısı

  • Burunda tıkanıklık

  • Seröz otit

  • Boyunda kitle

  • Yüzde ağrı

  • Nöropati

  • Konuşmada bozulma

  • Epistaksis


Yukardaki hastalıklara bakım planı hazırlamak için;

Hemşirelik tanı listesi ve Hemşirelik bakım planı nasıl hazırlanır?

içeriklerimizi inceleyebilirsiniz.



KAYNAK: Hemsire.Com

     

    BİLGİLENDİRME: Yorum ve sorularınız sistem yöneticisi tarafından onayladıktan sonra yayınlanacaktır.

    Daha yeni Daha eski

    نموذج الاتصال