Yara iyileşmesi ve yara izleri

 

İnsanlarda organların yenilenmesi sınırlı olup, bazı koşullara bağlıdır. Yenilenemeyen organlarda iyileşme bağ dokusunun proliferasyonu ile gerçekleşir ve sonuç olarak fibröz bir nedbe dokusu meydana gelir.. Başka bir deyişle yangı yerinde yara izi kalır. Yangı sonucunda oluşan kayıpları yerine getirmek için özel görevi olan parenkim hücreleri ile bu hücrelere destek olan bağ dokusunun, lezyona uğramış ise damarların ve sinirlerin regenere olarak bölgeyi eski haline getirmesi gerekir. Tam bir iyileşmeden, dokunun eski halini alması anlaşılır. Tam bir iyileşme için şu koşulların oluşması gereklidir.

  • -Hücrelerin mitoz ile çoğalabilmesi
  • -Göç olması
  • -Olgunlaşıp standart fonksiyon yerine getirebilmesi
  • -Dokuyu oluşturmak için yan yana gelmesi
  • -Kayıplar telafi edildikten sonra çoğalmanın durması ya da fizyolojik hıza inmesi.

Bütün bu olayların nasıl geliştiği tam olarak bilinmemekle beraber elektrokimyasal, hücrelerden salgılanan ve kan yolu ile etki eden faktörlerin, ayrıca hücrelerin membranlarındaki reseptörlerin rolü olduğu sanılmaktadır. Bir zedelenme sonucu meydana gelen akut iltihabın iyileşmesi bazı şartlara bağlı olarak şu yollardan birini takip eder.

  • *Organizasyon ile iyileşme
  • *Reparasyon ile iyileşme
  • *Primer yara iyileşmesi.
  • *Rezolusyon ile iyileşme
  • *Rejenerasyon ile iyileşme

Rezolusyon İle İyileşme




Rezolusyonda yangı odağında iz kalmaz. Doku tamamıyla eski halini alır. Bunun için yangı odağındaki zedeleyici ajanın yok edilmesi gerekir. Bunun ardından sıvı ve hücre eksudasyonu durur. Eksuda içindeki fibrin, enzimler tarafından eritilir.

Ortamdaki mayi lenf yolları ile taşınır. Makrofajlar; ölü bakteri, hücre ve hücre artıklarını fagosite ederek ortamı temizlerler. Bu şekilde iyileşme için koşullar; fibrinin fazla olmaması, uzun süre kalmaması ve doku kaybı olmamasıdır.

Regenerasyon İle İyileşme

Akut iltihapta etyolojik ajanlar hemen yok edilemez ve uzun süre dokuda kalırsa iltihap kronikleşir. Bu süreç içinde nekroz ile doku kayıpları oluşur. Daha sonra ajan ortadan kaldırılabilir ve tamir olayı başlar.

Eğer nekroz sadece parenkim hücrelerini tutmuşsa ve doku çatısı sağlam kalmışsa ve o dokuya ait hücreler çoğalabilme yeteneğine sahipse iyileşme rejenerasyon yolu ile gerçekleşir. Eksuda rezorbe olduktan sonra parenkim hücreleri çatı üzerinde çoğalarak dokuyu eski haline getirir. Rejenerasyon yeteneği açısından labil, stabil ve permanent olarak adlandırılan üç çeşit hücre vardır.

Labil hücrelerin rejenerasyon yeteneği yüksektir. Deri ve mukozaların örtü epiteli bu gruba girer. Buralardaki zedelenme sonucu epitel dokusu bütünlüğü bozulursa boşluk çabukça kapatılır ve hiç iz kalmaz.

Stabil hücreler bazı şartlar altında çoğalabilirler. Karaciğer, pankreas, tiroid, ve böbrek tubulus epitel hücreleri bu gruba girer. Bunların çoğalabilmesi için bağ dokusundan yapılmış olan çatının sağlam olarak mevcut olması ya da kalması gerekir. Çatı kaybolmuş ise rejenerasyon olmaz.

Permanent hücreler beyin hücreleridir (nöronlar). Bunlar fonksiyon açısından en yüksek diferansiyon gösteren hücrelerdir ve çoğalma yetenekleri yoktur. Öldükleri zaman ortaya çıkan boşluğu destek dokusu doldurur.

Organizasyon İle İyileşme

Akut iltihapta fibrin eritilemeyecek kadar fazla miktardaysa,  iyileşme organizasyon tarzında gerçekleşir. Embolus, trombüs ve hematom kitleleri ile infarktüs alanları da iyileşirken organizasyon tarzını gösterir. Organizasyon; yukarıda sayılan madde ve hücreler ortadan kalkmadan, bu madde veya hücre arasına sağlam doku kenarından damarların ve fibroblastların girmesi ile oluşur.

Sağlam doku kenarındaki damarlar tomurcuklanarak uzar ve dallanırlar. Fibroblastlar çoğalır, göç eder ve kollagen lif yaparlar. Yeni meydana gelen damarlardan hücre ve sıvı eksüdasyonu olur. Bölgede yine sağlam dokudan gelişen sinir uçları ve lenf damarları oluşur. Bu doku, çıplak gözle ince granüllü görüldüğü için ‘granulasyon dokusu’ adı verilir.

Sonuçta iz kalır. Nedbe dokusu organın o bölgesinde büzülme, kalınlaşma ve sertleşmeye neden olur. Bu bölgede doku esnekliği kaybolur.

Reparasyon İle İyileşme

Yangı sırasında oluşan doku kaybı büyük ve çatı da harabolmuş ise iyileşme reparasyon (onarım) ile olur. Etyolojik ajanlar ortadan kalkıp, fagositoz ile ortam temizlenip boşluk ortaya çıktıktan sonra sağlam kalan sınır dokudan parenkim ve bağ dokusu prolifere olmaya başlar, ancak hızları aynı değildir. Bağ dokusu çok hızlı prolifere olur.

Önce bir granulasyon dokusu meydana gelir. Boşluk çoğunlukla bu doku tarafından doldurulur. Arada düzensiz parenkim adaları kalır. Granulasyon dokusu zamanla damarlarını ve hücrelerini kaybeder, kollagen lifler artar. Yangı yerinde düzensiz bir sikatris kalır. Sonuçta organlarda büzüşmeler, düzensiz regenerasyonlar sonucu fonksiyon bozuklukları ortaya çıkar.

Primer Yara İyileşmesi

Yara kenarları birbirine yakın ve bakteriler ile bulaşmamış ise epitel ve epitel altı dokusu birlikte onarılır. Bu tarz iyileşme ciltte cerrahi kesilerde görülür ve primer yara iyileşmesi ismini alır.


Primer Yara İyileşmesi

Seconder iyileşmede yara dudakları uzaktır ve enfeksiyon vardır. Bu tür yaranın kapanması reparasyonla olur.

Cerrahi kesilerde yaranın iki kenarı dikiş ile brbirine yaklaştırılmıştır. İlk olarak; kesilen derinin karşılıklı yüzleri arasındaki boşluk, kesilen damarlardan çıkan kan ile dolar ve bu kan hemen pıhtılaşır. Böylece yara sıvı kaybına ve enfeksiyonlara karşı korunmuş olur. Bunu hemen akut bir yangı izler (fiziksel zedelenmeye karşı). İlk 24 saat içinde polimorf nükleik lökositler, monositler ve plazma bu bölgeyi infiltre eder. Doku şiş ve kırmızı görünür.

Yine ilk 24 saat içinde çok katlı yası epitel yaranın sağlam kenarından ve bazal tabakadan itibaren çoğalır ve iki uçtan ilerleyen tek sıra epitel ortada birleşir. İlk 48 saatte yara üzeri epidermis ile örtülür. 24 saat içinde kesinin iki tarafındaki sağlam dokudan fibroblastlar artarak pıhtı iç tarafına göç ederler. Damarlar da tomurcuklanarak uzarlar ve bir granulasyon dokusu oluştururlar.

Dördüncü ve beşinci günlerde fibroblastların yaptığı retikulum lifleri yaranın iki ucuna zayıf olarak bağlanırlar. Bu arada hücre ve damarlar kaybolup kollagen lifler artar. Sekizinci ve onuncu gün aralığında yaranın iki kenarı kollagen lifler ile birbirine bağlanır. Bu günlerde yara dikişleri (kesinin uzunluğuna bağlı olarak) alınabilirler.

BİLGİLENDİRME: Yorum ve sorularınız sistem yöneticisi tarafından onayladıktan sonra yayınlanacaktır.

Daha yeni Daha eski

نموذج الاتصال