Renk körlüğü, canlıların görme merkezlerinde yer alan pigmentlerin çok az bulunması ya hiç bulunmaması durumunda ortaya çıkan, renklerin ayırt edilememesine yol açan bir göz hastalığıdır.
Renk körlüğü hastalığı kırmızı, mavi ve yeşil renklerinin birinin veya birden fazlasının ayırt edilememesi durumunda ortaya çıkmaktadır.
Renk körlüğünün sebepleri içerisinde en çok bilinen ve en çok yaygın olan neden kalıtımdır. Renk körlüğü nesilden nesile büyüyen ve gelişen bireylerin tekrar üremesiyle süregelen kalıtsal bir hastalıktır.
Renk körlüğünün kalıtsal etkileri konusuna göz atalım. Renk körü olan erkeklerin kız çocukları renk körü olamazlar. Onlar renk körlülüğü hastalığını taşıyıcı olarak barındırırlar. Taşıyıcı kadınların erkek çocuklarının yarısı da renk körü hastalığına yakalanmış şekilde doğmaktadır. Renk körlüğünün kalıtım kombinasyonları oldukça fazladır.
Renk körlüğü teşhisi
İnternet tarayıcılarında ve özellikle sosyal medyada yer alan çoğu renk körlüğünün olup olmadığı testleri yalandır. Bu testlerin %90’ı gerçeği yansıtmaz. Kaldı ki görme kaybının boyutlarının ve türünün belirlenmesi için hekim kontrolünde gerçekleştirilen testler yaptırılmalıdır.
Renk körlüğü teşhisi birçok test çeşidiyle sınanabilir. Renk körü olan hastalar tam renk körü ve kısmi renk körü olmak üzere iki ana grup altında toplanırlar. Renk körlüğü hastalığı kalıtsal olarak ortaya çıkmakla birlikte beyinde veya retinada bulunan bazı hasar veya hastalıklarla da ortaya çıkabilir.
Renk körlüğü çocukluk veya ergenlik döneminde başlar ve ilerleyen süreçte devam eder. Anne karnında veya küçük yaşta geçirilen çocukluk evresinde yoğun olarak ultraviyole ışınlara mahzur kalan bireyler kalıcı olarak renk körü olma riski taşırlar.
Normal bir insanın belirtilen üç rengi de eksiksiz olarak anlayabilmesi göz içerisinde bulunan üç hücrenin koordine bir şekilde tam anlamıyla çalışmalarıyla gerçekleşir. Bu üç hücreden birinin çalışmaması veya doğru çalışmaması durumunda o hücrenin görme imkanı sağladığı renkler ve tonlarını göremeyiz.
Renk körlüğünün hayata olan etkileri denildiğinde muhakkak surette aklınıza ehliyet konusu gelmektedir. Trafikte bulunan işaret ve işaretçilerin algılanmasında renklerin büyük önem arz ediyor olması renk körlüğünün etkisi altındaki insanların ehliyet alamayacağı anlamına gelmiyor. Belli eğitim ve uygulamalar ile ehliyet alabilmektedirler.